Ne umutlarla sevdim ben seni, ne yaşanmamışlıklarla… Ne masallar yazdım ikimiz için bir bilsen. Hayaller büyüttüm içinde yalnız biz olan, yalnız bizim yaşadığımız şehirler kurdum yüreğimde… Hayatımın anlamı diyebilecek kadar sevdim seni. Uğruna canımı verebilecek kadar. Evet, aşk fedakârlıktı bir yerde ama benim yaptıklarımın başka bir adı olmalıydı? Nelerden vazgeçtim senin için, kimleri yıkıp da geçtim… Kendimden ne ödünler verdim. Seninle birlikte ne kadar değiştim dikkat ettin mi hiç? O bitmez tükenmez neşemi kimse bulamaz oldu artık. Gülmenin yerini hüzün kapladı yüreğimde… Ve ağlamaya başladım, durduk yerde, olur olmaz ağlamaya… Gözyaşlarım bile siyah akıyorken nasıl renkli görebilirdim dünyayı? Nasıl elimi tutabilirdi aydınlık? Sevmenin başka bir boyutuydu bu belki. Hâlâ çözemediğim bir hali aşkın… Eğer beni üzmezsen gülebiliyordum sadece. Yoksa artık gülmek nerde ben nerde. Susmayı bilmezdim önceden hatırlıyor musun? Ne başını ağrıtırdım. Şimdi de konuşmayı bilmiyorum, sözcükleri sanki cımbızla alıyorlar ağzımdan… Ağlayarak susar oldum. Her şeyi içime atar oldum. Yalnızlık huzur vermeye başladı ki bilirsin kalabalığa bayılırdım ben. Her yağmur yağışında birlikte yürürdük ya yollarda şimdi bende yağmurla birlikte ağlıyorum. Her şarkımız çalışınca içim içime sığmazdı. Böyle kendimden nefret ediyorum diye bağıra bağıra etrafı dağıtmazdım. Bütün insanlara küsmezdim eskiden. Arkadaşlarımın bile yüzünü göremez oldum. Kırık kalemimden ve defterimden başkası anlamaz oldu halimi. Hele yüzüm, ben bile tanıyamaz oldum. Ne çok yıprandı ağlamaktan, ne hale geldi… Hani aşk yarardı insana. Daha bir güzelleştirirdi… Daha bir mutlu ederdi. Nerde hani?

Oysa böyle olmayacaktı. Birlikte mutlu olacaktık. Hiç ayrılmayacaktık ki biz. Gülüşünle yeniden hayat bulacaktım. Her canım deyinde içimden bir şeyler kopacaktı beni ağlattığında değil… Sen buluşalım diye arayacaktın. Ben ne giyeceğim derdine düşecektim. Sana geliyorum diye yolda yürüyemeyecektim. Elim ayağıma dolaşacaktı. Gördüğümde içim gidecekti.  Kol kola gezecektik belki sokaklarda. Gülerek gezecektik, görenler deli zannedecekti bizi… Rüzgâr savuramayacaktı. Güneş hiç böylesine ışıl ışıl olmayacaktı. Belki bir yerlerde oturacaktık. Konuşamayacaktık birbirimize bakmaktan. Ayrılma vakti geldiğinde bırakamayacaktım ellerini. “Ama canım…” diyecektin. Arkamıza baka baka gidecektik. Yolda hep geçirdiğimiz zamanı düşünecektik. Gece birbirimizin hayalini kurarak dalacaktık uykuya… Sabah uyanır uyanmaz seni arayacaktım. Sesimle uyanacaktın yeni güne.”Bir şey diyeceğim ama gülme” diyecektim sana “Daha dün yan yanaydık ama ben seni çok özledim”…

( Kırık Hayaller başlıklı yazı Yasemin tarafından 6/10/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.