İçimde durmadan ağlayan çocuk
Hep peşimden koşan firarsın gönül
Seni anlamak fikrimde doruk
Anlamazsan beynime zararsın gönül
Kaçsam kurtulamam ziyan ederim
Gidersen aklımı talan ederim
Baharda aşkımı beyan ederim
Sarmaşık misali sararsın gönül
Benliğimi sarar fikrin nicesi
Geride kalanlar onun cücesi
Sabahı okşamaz sensiz gecesi
Şafağı aşk ile tutarsın gönül
Bilekte kelepçe mantık denilen
Seveni zapt eder artık denilen
İzinde sahipsiz kaldık denilen
Sonsuzu kucaklar gidersin gönül
Hadsiz sözcüklerim içimde sesteş
Vurguyu yaptığım yükleme kardeş
Yek oldu duygular gelmiyor düşeş
Yanarım aşkınla tütersin gönül
Elimden kaybolan uçan bir balon
Trenler gecikti gelmedi vagon
Taş plak çalıyor sessizlikte fon
İçimden çığ gibi akarsın gönül
Bilirse halimi yakındır Yemen
Anlamaz olsa da yanımda gelen
Tespihim zikrime muhannet eden
Duayı ellere çizersin gönül
Sevdadır ruhumda duran mihmandar
Kırışmış anılar, yalan aynalar
Düşerim gölgene içerim kanar
Yarayı dilinle sararsın gönül
Bölündüm dertlere ansız gecede
Adınla sızladı sesler hecede
Sırrını bilenler bu bilmecede
Cevabı ruhuma yazarsın gönül
Hazan beste yapsın güzel yüzüne
Sofiler ram olur aşkın özüne
Unutmak yakışmaz sevda sözüne
Nefsini çarmıha asarsın gönül
Dertlere bölümdüm perişan oldum
Güneşim sen idin doğmadın soldum
Önünde diz çöken aciz bir kuldum
Hayatın içinde kararsın gönül
Temmuzda zemheri kovalar beni
Üşüsem cemalin sarar bedeni
Yaşamak ıstırap var mı nedeni
Yokluk âlemini ararsın gönül
Gözyaşıma mihrap taktığım günde
Semadan çığ gibi aktığım günde
Benlik ateşini yaktığım günde
Nefsime bir kilit vurursun gönül
Boşluğu öperim üşür yokluğun
Bilmem ki kabirde ne olur sonun
Toprağımı okşar son kez soluğun
Ölümü sonsuza atarsın gönül
Dervişim sızısı bitmez ki aşkın
İçini titretir çığ olur aklın
Bakışın değirmen olmasın sakın
Ufku hasret ile tararsın gönül
Gaziantep