1 “ Z A M A N ”



// ömür denen mefhumun yazgısını sorgularken kader 

salası okunur bir musalla taşında, an ve an geçer zaman//





kırlangıç umutlar taşımaz artık yürekler

bakır rengi akşamların sararttığı 

korsan gülüşlerin küheylan bakışlarında 

demir almaz umutlara,fora diyemez zaman 






vurursun kendini tam yüreğinden

mülteci ağıtlarla savrulduğunda toz duman

ağaran güne inat,ramak kalmıştır günbatımına 

bir hiçtir elde kalan avutmaz benliğini

anlarsın vakit tamam 

son demindedir zaman





her yas kendi ağıtını yakarken 

her ağıt gözyaşı

her gözyaşı ağıt olmazmış…

her beden solduğunda

ruhunu sunarmış otağına

ihramına bürünürken ruhun, falezlerinden kayarmış zaman



vicdanının rıhtımında 

çiğ yağmış sabahlarında bir seher vakti

buz kesmiş ayazlarında sicim sicim 

infazına koşacak gözpınarların

vuracaksın kendini o zaman bilirim, şakağından

ta derinden

ey sevgili, yüreğinden,

anlayacaksın…

unutulmazmış hiçbir suç, 

hatırladıkça vicdan


susmaların söz anlamaz

Belkıs’ı olur dilin

karşında durur Süleyman…

sanrıların depreşir,

başlar cümle hezeyan…

vurgun yiyen yüreğinde demlenirken zaman





   

  

( “ Z A M A N ” başlıklı yazı Mevlüt GÖZDE tarafından 10.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.