Ava çıkardı insan.

Yemek için avlardı balık, kuş ya da hayvan.

Bir de, toplardı tabiattaki meyvalardan.

Olmuşları, ağacın altına düşerdi dalından.

 

Tohumu gördü, toprağa ekti insan.

Bereket fışkırdı topraktan.

Ekti, biçti.

Toprağa hükmetti insan.

 

Merak bu ya;

Ağaçlar, otlar… Su bile fışkırıyor topraktan.

Kazıp baksak,

Kim bilir neler çıkar altından.

 

Ulaşıncaya kadar altına,

Nice canlar girdi toprak altına.

 

Toprağın altına girdi insan,

Altını buldu.

 

Altını oldu insanın.

Sonra,

Altını üstüne getirdi dünyanın.

 

Demirdendi, çeliktendi,

Mızrak, kılıç, kalkan....

Ama,

Hepsini altın için kullandı insan.

 

Yiyip içebilmek için,

Üst, baş giyebilmek için,

Altını sattı insan.

 

Gel zaman, git zaman.

Başlar düşünüyor,

Başkaları çalışıyor diye

Emeğini altına sakladı

Tüm değeri altına verdi insan.

 

Sarı altın,

Beyaz altın,

Ve nihayet,

Siyah altını buldular.

 

 

 

 

Toprağın altındaydı.

İnsan da;

Bir boğazına,

Bir de altına yatırdı her şeyini…

 

Birisi dedi ki;

Kaldır başını yerden.

Bak;

Mesaj var sana göklerden…

 

Kafalar şaşkın,

Gözler göğe bakarken,

Altında altın olanı,

Altından çekiverdiler aniden...

 

Kalmadı.

Ne oturacak yer,

Ne yerin altında altın.

Altın için kirlendi toprak.

 

Varın, onu da çöpe atın.

 

 

 

 

 

 

( Altında Altın başlıklı yazı birinsan tarafından 10/16/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.