Nihavent makamında bir rüzgar esiyor önce,

...

Gün ortasında yağan yağmurun damlaları,şimdilerde ruhumu değil omuzlarımı ıslatıyor.

Şiddeti ne olursa olsun başımı eğmeden yürüyebiliyorum.

Sonbaharın dökülen yapraklarına basmadan geçiyorum karşı kaldırıma. Düşen yapraklara bile kıyamıyorum.

Köşede ağlayan bir çocuğun gözyaşlarını siliyorum ellerimle...

Düşen kurşun kalemini kaldırıp mendilimle temizliyorum.

İçten bir gülümseme beliriyor yanaklarında...

Çantasına asılı kırmızı şemsiyesini açmayı bile düşünmemiş.

Yüzümüzden dökülen yağmur damlalarını tadımlık yudumluyoruz.

Aynı tadı almış gibi bakıyoruz birbirimize...

Ve sonra koşarak uzaklaşıyor yağmur.
Uzaklarda kayboluşunu bile görebiliyoruz.

Uyanmayı istemediğimiz bir düş gibi...

...
Bir daha yağar mısın yağmur? Artık ben bildiğin ben'im...

 "tâbesten"  18.10.2012

( Eski Ben başlıklı yazı tabesten tarafından 18.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.