( Uhud Şehidlerinden, Can Şehidlerim: 11 )

 

   Amr  İbnû Cemûh  (RA)

 

Cahiliyye’de her evin bir putu vardı,

Her sabah-akşam, bu putlara taparlardı,

Kurban kesip, törenlerle onu anarlardı,

Boş, malayani şeye inanırdı insanlık.

 

Amr İbnû Cemuh’un da vardı bir putu,

Onu kaliteli bir ağaçtan oymuştu,

O, putunun adını da “Menat” koymuştu,

Saygı gösterip her gün ona tapıyordu.

 

Mus’ab bin Umeyr Medine’de davetçidir,

İnsanlar akın akın dinlemeye gelir,

O’nu duyan Müslümanlığı kabullenir,

İslâm bir nurdur, aydınlatır karanlığı.

 

Amr İbnû Cemûh’un beş tane oğlu vardır,

Muavvez, Muaz ve Hallad oğullarıdır,

Kendisi de atmış yaşı civarındadır,

İman etmek kurtuluştur iki cihanda,

 

Cemûh; hanesine devamlı baskı yapar,

O, Hz. Mus’ab bin Umeyr’i gördükçe kaçar,

Haneyi Mus’ab  bin Umeyr’den uzak tutar,

İman  nurdur, üflemekle sönmez bilesin.

 

Cemûh karısı Hind, kocasına şaşmakta,

Demiş; “Müslüman oldu herkes senden başka,

İstersen bir kulak ver oğlumuz Muaz’a,

Hak nurunu kimse söndüremez bilesin!

 

Cemûh; hiddetlenip, sinir küpü olmuştu,

Ataların dini nasıl unutulurdu?

Hz. Mus’ab bin Umeyr’e küfürler savurdu,

İman eden aziz olur iki cihanda.

 

Odaya girip Menat’a duaya başlar,

Putuna güzel kokular sürerek okşar,

Evlad-ı iyalini putuna karalar,

İman etmek kurtuluştur iki cihanda,

 

Amr İbnû Cemûh, Yesrib ileri gelenidir,

Celeme oğullarının da efendisidir,

O Medine cömertlerinden nam sahibidir,

Hak nurunu kimse söndüremez bilesin!

 

Hiddetle bağırıp, Muaz’ı çağırmıştı,

Muaz’da, kendinden emin huzura vardı,

O’na Medine’de olanları anlattı,

İman eden aziz olur iki cihanda.

 

Muaz der: “Baba! Putlar cansız, fayda vermez,

Allah’û Teâlâ, puta tapanı sevmez,

Gel şu putundan vazgeç, ondan fayda gelmez,”

İman  nurdur, üflemekle sönmez bilesin.

 

Ey oğul!! Menat’a danışmadan konuşmam,

Atalar ilâhıdır ondan ayrılamam,

Beni yalnız bırakın, ben onsuz olamam,

Boş, malayani şeye inanır insanlık.

 

Baba! Mus’ab’tan dinledim, sende dinle” der,

Muaz, Fatiha Sûresini izah eder,

Cemûh’da “Bütün sözleri böyle güzel mi” der,

İman etmek kurtuluştur iki cihanda,

 

“Baba Menat putun konuşmaz bilmez misin?

O’nun dili ve de aklı yok görmez misin?

O’nu ağaçtan bizzat kendin işlemişsin,

İslâm bir nurdur, aydınlatır karanlığı.”

 

Cemûh’da Menat’a fikrini sordu hemen,

Cevap gelmeyince de kızardı öfkeden,

Bu hal karşısında kurtulmaz düşünceden,

Hak nurunu kimse söndüremez bilesin!

 

Çocukları Menat’ı attı tuvalete,

Amr bulup getirince de sordu herkese,

Cemûh Menat putuyla çekildi uzlete,

İman  nurdur, üflemekle sönmez bilesin.

 

Menat’ı temizleyip, güzel koku sürdü,

Kılıcı Menat’ın boynuna asıp döndü,

Dedi: “Sende hayır varsa kendini koru,”

Boş, malayani şeye inanır insanlık.

 

Yine Menat tuvalet kuyusundadır,

Cemûh bu durum karşısında inanmıştır,

“Tanrı olamazsın, senin işin bitmiştir,”

İman etmek kurtuluştur iki cihanda,

 

O gün Mus’ab’a varıp İslâm’ı öğrendi,

Cemûh, cahilliğine göz yaşı dökerdi,

İslâm’ı öğrendikçe yüzüne nur geldi,

İman eden aziz olur iki cihanda.

 

Uhud Savaşı hazırlıkları başlamış,

Cemûh’un üç oğlu da hazırlık yaparmış,

Cemûh’da kendince savaşa hazırlanmış,

İslâm bir nurdur, aydınlatır karanlığı.

 

Cemûh’un oğulları razı olmaz buna,

Gidip niyazda bulunur Râsûlullah’a,

“Babam, sakat-yaşlı katılmasın savaşa”

Hak nurunu kimse söndüremez bilesin!

 

Resûl huzuruna varıp Cemûh demiştir,

“Oğullarım beni sana şikayettedir,

Oysa Allah bana şehidlik verecektir,”

İman eden aziz olur iki cihanda.

 

Muhammed der; “O’na sakın engel olmayın,

Allah O’na şehitlik verecek, yormayın,

Bırakın da son deminde rahat yaşasın,”

İslâm bir nurdur, aydınlatır karanlığı.

 

Ordu giderken, hanımına veda eder,

Kıbleye dönerek “Allah’ım şehitlik ver,

Şehid olmadan da evime döndürme” der,

İman  nurdur, üflemekle sönmez bilesin.

 

Uhud’ta topal bacağıyla koşturmakta,

Kılıç sallayıp tek ayakla zıplamakta,

Resûle saldıranı tek tek haklamakta,

İman eden aziz olur iki cihanda.

 

Oğlu Hallad ile sırt sırta vermişlerdi,

Yardılar birlikte etraftaki çemberi,

Baba ve oğul devirmekte müşrikleri,

İman etmek kurtuluştur iki cihanda,

 

Kılıç elde bağırıp “Cennet! Cennet” diyor,

Bir kılıç darbesiyle de şehid düşüyor,

Baba-oğul el ele cennete gidiyor,

Hak nurunu kimse söndüremez bilesin!

 

İmanın gücü, Cenab-ı Allah vergisi,

Yetmişinde bitivermiş putun sevgisi,

İmanla dolunca, oldu Resûl delisi,

İman  nurdur, üflemekle sönmez bilesin.

 

Boş, malayani şeye inanır insanlık.

İslâm bir nurdur, aydınlatır karanlığı.

İman etmek kurtuluştur iki cihanda,

Hak nurunu kimse söndüremez bilesin!

İman eden aziz olur iki cihanda.

İman  nurdur, üflemekle sönmez bilesin.

 

Cemûh aşkı ile putları, kırmak gerek,

Allah aşkıyla daima çarpmalı yürek,

Müslümanlara yakışmaz batıla gitmek,

Selam olsun sizlere ey güzel şehidler.

 

 

 

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan.

( Cemuh başlıklı yazı rasay tarafından 6.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu