Sıradan günlerden biri gibi akıp geçiyordu zaman, aniden çalan kapının sesi ile kapıya koşmuştu Eda, daha az önce babasının yanında kalan kızını özlediğini düşünüyordu.

19 yaşına giren kızı Melis karşısındaydı.

 

- Canım hoş geldin diyerek sarıldı.

- Anne hoş buldum konuşmamız gerek diyerek salona geçtiler.

- Hayırdır kızım ne oldu anlatmanı bekliyorum, anlat hadi.

- Anne ben ameliyat olmak istiyorum, bu konuyu 2 senedir araştırıyorum evet kabul ediyorum çok tehlikeli ama böyle ölmektense öyle ölürüm şimdi sen istersen yanımda olursun, istemezsen ben tek başıma gider olurum.

 

Eda şaşkınlık içinde dinliyordu kızını, senelerdir kilo sorunu yüzünden hangi bunalımlardan geçtiklerini hatırladı tek tek.

Melis operasyon öncesi ve sonrası oluşabilecek bütün ayrıntıları, yoğun bakımda neler yaşayacağını, sonrasında nelerin olabileceğini teker teker anlattı annesine.

 

Eda şaşkınlık içinde dinliyordu kızını birden kızını kaybetme korkusu sardı içini, hayati riski büyüktü.

Çünkü 3 operasyonu aynı anda geçirecekti, eli ayağı titremeye başladı.

 

- Hayır!  böyle bir şeyi onaylamıyorum kaldı ki baban da bunu onaylamaz, senin hayatını riske atmana razı olamam.

- Babamı ikna ettim anne, senin yanımda olmanı istiyorum bana destek vermeni bekliyorum. Ben doktorum ile zaten irtibat halindeyim, olan kişiler ile temastayım evet hayatını kaybedenler var ama ben zaten böyle yaşamak istemiyorum.

Gözleri yaşlarla dolmuştu Melis’in.

 

Eda’nın beyninde bin türlü soru geçiyor ve tek tek hepsinin cevabını alıyordu, belli ki kızı uzun zamandır bu operasyonu araştırıyor, bunun ile ilgili tüm bilgileri topluyordu.

 

1 hafta sonra, anne kız bilmedikleri bir şehirde, tek başlarına kalakalmışlardı. Doktor ile yapılan görüşmeler sonucunda edanın içi rahat değildi. Melis ise aynı operasyonu olan kişilerin yattığı kata gitmiş onları görmüş, yardımcı olmaya çalışmıştı sonrasında, doktorun yanına girdiğinde;

 

-Melis sabah seni alıyorum, şimdi otele git dinlen.

 

Melis mutluluktan gülüyor, Eda ise o anın gelmesini hiç istemiyordu, kireç gibi olmuştu,

 

Ertesi sabah, ameliyathanenin kapısına kadar bırakmadı kızını gözlerinden yaşlar boşalmasın diye zor tutuyordu kendini ve kızı ameliyata girdiği anda bıraktı gözyaşlarını.

 

Doktor 7 saate yakın sürer demişti, zaman geçmiyor, dualar ediyordu Eda ve 4 saatin ardından doktorun odasına gittiği söylendiğinde endişe içinde odasına koştu, öyle ya 7 saat sürecekti, 4 saate çıkmıştı, ‘’Allah’ım yardım et’’ diye dualarla doktorun odasına koştu.

 

Doktor odasına yeni dönüyordu koridorda karşılaştılar.

 

-Kızım nerede neden erken çıktınız diyebildi Eda.

-Eda hanım merak etmeyin kızınız çok iyi ve her şey çok düzgün gitti eğer ameliyathaneye giderseniz az sonra koridordan yoğun bakıma alacaklar görürsünüz.

 

Eda bütün gücü ile hastanenin bir ucundan diğer ucuna koştu ve asansörden çıkan kızı yan yatıyor, her yerinden hortumlar sarkıyordu. Gözyaşlarını tutamadı o an.

Bir yandan ilerliyorlar bir yandan da hastabakıcı ‘’bu kim’’ diye soruyordu Melis’e.

Melis ise ‘’annem’’ diyebildi.

Doktor, yoğun bakım odasının önünden ayrılmayan Edayı görünce bekleyin birazdan sizi içeri alıyorum deyince nasıl da mutlu olmuştu.

 

Yoğun bakım odasına girdiğinde kızı yatakta bağdaş kurmuş oturuyor, sağ eli ile

nazoyu tutuyordu, kızını öyle görünce şaşkınlık ve sevinci aynı anda yaşamıştı Eda.

 

3. gün doktoru Melis’i taburcu etmiş ve en kısa zamanda en hızlı iyileşen hastası olarak ilan etmişti.

 

Zor geçen bir dönemin ardından Eda o günleri hatırladıkça hala gözleri dolar ve kızındaki azim ile gurur duyar.

 

Melis ise hayata sımsıkı bağlanan, neşeli, cıvıl cıvıl çok güzel bir genç kız olmanın mutluluğunu.

 

Ayşe Manav

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

-

 

( Morbit başlıklı yazı Ayşe Manav tarafından 2.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.