10 Ocak 2013 tarihli Balıkesir Posta gazetesinde yer alan bir haber üzerine bu yazıyı yazma gereği duydum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki adı geçen kurum adına değil, dershaneler adına bu yazıyı kaleme alıyorum.

Yazıya başlarken ifade edelim ki tüm dershaneler “Ticaret Odası”nda kaydı olan kurumlardır, öğretim hizmetinin satıldığı yerlerdir, dolayısıyla ticarethanedir.

Haberde, etüt alamadığı için dershaneden ayrılan bir öğrenci konu ediliyor. Etütler dershanelerin baş ağrısıdır. Velinin ve öğrencinin tam olarak anlayamadığı ya da işine geldiği gibi anladığı dolayısıyla sorunların hiç bitmediği bir sistemdir.

Dershaneler paket programlar satarlar. Bir yıllık ders karşılığı veliden ücret talep edilir ve bu şekilde anlaşma yapılarak öğrenci dershaneye gelir. Etütler, dershanenin ekstra hizmetleridir, yani hediyesidir. Dershaneler bu hediyeyi öğrenciye takdim ederken öğretmeninin boş saatlerine, uygun zamanlarına göre düzenleme yaparlar.  Bunun için de bir randevu sistemi kurmuşlardır ve öğrenci bir hafta önceden rehberlik servisi veya ilgili birimden etüt randevusunu alarak bu çalışmasını yaparlar.

Her dershane, öğretmelerinin programına ve ders haricindeki saatlerine göre öğrenciye haftalık ekstra ders yani etüt yapar. Kimi haftada bir saat verir, kimi iki, kimi üç, kimi de hiç vermeyebilir.  Çünkü dershanenin öğrenciye etüt verme gibi bir zorunluluğu yoktur. Eğitim öğretim yılı başında yapılan sözleşme, paket programını kapsar.

Bu aslında somut bir örnekle şudur. Diyelim ki bir buzdolabı alıyorsunuz, buzdolabının fiyatı üç bin lira, ben satıcı olarak size bu buzdolabının yanında bir kahve makinesi hediye ediyorum.  Hediye, verilmesi zorunlu olan şey değildir, benim gönlümden kopmuş, bunu size vermeye karar vermişim, ama siz, kahve makinesinin markası şu olsun, kapasitesi şu olsun, kalitesi de şu olsun diyorsunuz. Hatta öyle bir hal alıyor ki vatandaş, “Hayır, ben hediye olarak kahve makinesi değil, bir buzdolabı daha istiyorum.” diyor.

Dershane kaydı sırasında birçok veliye bunu izah etmişimdir. Veli dershanenin öğrenciye sunduğu ders saatini sormaz, ilk sorduğu fiyattır, ardından birebir etüt var mı diye sorar. Halbuki sorması gereken sorular şunlardır: “Dershanenizde öğrencime bu ücret karşılığında kaç saat ders vereceksiniz,  çocuğumun dersine hangi öğretmenler girecek, sınıflarınız kaç kişilik?”

Şunu tekrar vurgulamak isterim ki dershaneler “etüt” satmazlar, paket program ders satarlar. Etütler dershanenin “hediye”sidir. Hediyenin de pazarlığı olmaz.

Buradan tüm dershanelere sesleniyorum, gelin, etüt de satalım. Madem velilerimiz etütleri sihirli bir değnek olarak görüyor, biz de öğrenciye sınırsız etüt imkanı sunalım, ama bunu sınırsız hediye olarak yapamayız, “Etütkart”hazırlayalım, veli bu etütkartını doldursun ve öğrencisine sunduğumuz paket programa ek olarak sınırsız etüt satın alsın.

İkinci bir husus, haberde adı geçen veli, habere konu olan dershanenin ticarethane olduğunu ifade ediyor. Doğrudur, yazımın başında da belirttiğim gibi bizler, ticaret odasına kayıtlı kurumlarız, yani ticarethaneyiz. Hiçbir dershane Ali Baba tekkesi değildir. Dershaneler devletten tek kuruş almadan ayakta durmaya çalışırlar, bununla birlikte devlete tüm vergilerini de öderler. Hayır hasenat kurumları değildirler. Her hizmetin bir bedeli vardır. Evinize gelen bir tamirciye verdiği hizmet karşılığı para ödediğiniz gibi dershanede aldığınız hizmete de para ödersiniz. Çocuğunuzun çok başarılı olması aldığınız hizmetin bedelini ödememe hakkı vermez. Dershane yine size bir hediye takdim ederek çocuğunuza büyük bir indirim yapabilir ya da çocuğunuzu ücretsiz alabilir. Ayrıca bu hediyeyi eleştirmek de etik olmasa gerektir.

Ticari olarak Ticaret odalarına bağlı olan dershaneler, eğitim öğretim olarak da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdırlar. Kayıt kabul ve kayıt silme işlemleri de yine Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği kriterlere göre yapılır.

Dershane öğrenci kaydı alırken kendini zora sokmayacak oranda liste fiyatı üzerinden indirim yapabilir. Örneğin, 3.500 TL’lik bir hizmeti size indirim yaparak 2.900 TL’ye satabilir. Bu liste fiyatı, bir yıl içerisinde yapılacak ders saatlerinin birim fiyatla çarpımıyla ortaya çıkan rakamdır.

Öğrenci dershaneden ayrılmak isterse veli bunu bir dilekçeyle dershane yönetimine bildirmek zorundadır. Velinin dilekçe verdiği tarihe kadar öğrencinin aldığı ders saatinin birim fiyatla çarpımı velinin ödemesi gereken ücrettir. Burada dershanenin sözleşme sırasında yaptığı indirime bakılmaz. Ayrıca öğrenci derse gelsin veya gelmesin, dershane o hizmeti vatandaşa satmıştır. Öğrenci satın aldığı hizmeti almakla yükümlüdür. Resmi olarak kaydını sildirmemişse hizmeti almaya devam etmektedir.

Yine bunu da somut örnekle anlatalım: Bir telefon operatöründen aylık 1000 dakika karşılığı belli bir ücretle hat satın alıyorsunuz, ay sonunda o bin dakikayı konuşsanız da konuşmasanız da parasını ödüyorsunuz. Size verilmiş hakkı tamamen veya kısmen kullanmak sizin inisiyatifinizdedir. Ben yarısını kullanmadım, yarı parasını ödeyeceğim deme şansınız yoktur. Dershanede satılan hizmet de aynıdır.

Habere konu olan dershane bununla ilgili açıklamayı yapacaktır. Balıkesir’de bir dershaneler birliği mevcut, bu birlik en kısa zamanda birebir etüt sorununa çözüm bulmalıdır, çünkü vatandaş “hediye”nin pazarlığını yapar hale gelmiştir. Neticede bu haber de bunu doğrulamaktadır.

( Dershaneler Ticarethane Midir başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 10.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.