.
sen öyle zannet delikanlım, oyunçak mı gönül işi
tuzak kuran tuzağa düşer, böyle bilsin bunu kişi.
gözler kapalıydı eskiden, bakılmazdı ki harama
şimdi her şey ile birlikde, sevda da oldu yalama.
dökülen genç kızın gözyaşı, çıkar aheste aheste
veremezsin bunun vebalin'ki kalsan da son nefeste.
yıkılan hayal, solan ümit, şaka mı zannedersin sen
bırakmaz yakanı bil ah'ı, git fizan'a ister isen.
"elini sallasan ellisi", ha, bu ne biçim bir ahlaktır
çarpılsan her belaya inan, bil ki sana müstahakdır.
ardından dökülen gözyaşı, sızlatmaz mı vicdanını?
ağlayan bir masumun yaşı, dondurmuyor mu kanını?
hani aşk sadakattı nerde, döktüğün o şirin diller?
senle birlikte onlar da mı, karanlığa gömüldüler?
dağılan yuva sönen ocak, vebal değil midir bunlar?
bak ki ne hale getirdiler, namusa saldıran şunlar.
yerle bir edilen şerefler, yırtılan haya perdesi
ne geçti ele söyler misin, nedir ki bunun eldesi.
kork ki Allah'dan dön kendine, o masum seni bekliyor
oturmuş da yolunu gözler, günü gününe ekliyor.
artık sızlasın da vicdanın, dön ki seni bekleyene
bak saçını süpürge etmiş, yolunda emekleyene.
.