--
Ben hep ırmağın ters akan yanından baktım hayatın çoğul yanına
Su gibi akmak ters tarafımda donan bir buz zerreciği gibiydi yaşam
Durup sol köşeme tek bacaklı bir sandalye attım
Öylece kırık hüzünleri boş bir tasa niyet yerine attım
Değişen çok şey yoktu hayatımda
Daha yazılmaya mahal replikleri sildim...
Her renk siyahta ölür..
Benim senin siyah gözlerinde öldüğüm gibi..
ki ben....
Renk/sizim
Dokun..
Bir böceğin kılcal damarları varmış gibi dokun
Dokun bir çiçeğin taç yaprağına canını dokur gibi dokun..
Ölmeden evveldi, doğmadan sonra.
Bir masal dinletisi sonrasıydı
Erimiş bir şarkının derince makamı sarmıştı odanın tavanını
‘O’ diye bir s/es üşümemişti daha tenin ıslığına
‘’Ben ‘’ büyüttüm bunca hüzün çiçeklerini demiyordu ellerim
Bir gölge duruyordu yanı başımda..
Ben ölmemeliydim….
Yokluktan evveldi, varlıktan önce
Tabyaların son vuruşu
Son gülle, son barut kokusu
Kanayan gök ve ağlayan topraktı solumun öte kıyısı
Derin bir diken yarası
Acısı parmak ucumda derince bir şiirin ölüm uykusu
Kan rehaveti ….
Coşkun…
Suskun…
Dil/siz
Yalnızca bir gün ölümsüz kalmalıydım der gibi
Mahzun..
Ağlamadan evveldi, gülmeye az kala
Bazı söylemler yara açmıştı dilimin en tatsız yerinde
Ez/berim kangren
Sancıl
Epik bir sürç -ü lisaN
Sözlerim kırık
Süslü bir kaktüs
Elvan elvan batik bir örgü.. ruhum dol/aşık
Şiirden evveldi, şarkılarla hasbıhalden bir ramak üzre
Her notanın bel kıvrımında raks
Her bestede hüzün
Rüküş masalarda kirli mezeler
Çığlıya içilen yıllanmış şarap
Kıvrımlarında saklı bir kadın çığlığı her durağın
Kemanın sesinde kadın, kadının teninde keman
Dişil dişlerinde anlatmısız bir öykü
Saçları sevişken , çelimsiz bir örtü
N a z a r l ı k
Nöbetleşe ağlıyor tüm sevdalılar
Göz çukurlarında içimlik aşktan yana birikim
Küs çiçekleri saksılarda birikmiş
Haydi gözlerimdeki uykuyu bölün..
-------n u r e t t i n Ö N D E R