Bazen mucizeler olur yerle bir olur dağlar
Beyhude zamana çöker öylece kalır insan
Öyle bir bakarsın kışken yaz solur
Kanatlanır bir serçe
Gagasında nurdan umutlar olur
Bir düşünün
Düşünün yüreğimin her atışındaki derin izi
Bir düşünün
Düşünün yıllarca sol yanımızı acıtan
jilet kesiği sızı
Bazen coşturan tutkuluları bazen süzgecinde her riyanın
Yoklukla varlığın orta yerinde öylece kalakalmanın
Şimdi yabancı sanırsınız ya kendinizi bana
Oysa taze bir bahar nefes alsa ciğerlerimde
Soldurmayacak kışa inat dimdik ayakta duran yüreğimi
U n u t m a y ı n k i
Bedeli ödenmiş zamanın tuzağındayım
Son dem dudağıma sürülen o şerbeti ikramın tadındayım
Aşkı yaşamak ne haddime öksüz bir çocuk boşluğundayım
Ezberimde kalan düşlere halden öte haldeyim..
Bir adamın
Bıyık altının anne sütü tarafından merhemli bir ritim
Bir adamın
Ezel-i nur saklar göğsünün sol tarafından
Kutupların kıblegâhına sürsünler şimdi tüm kurşuni pusulaları
Alnımın secdesinden okuyun ruhuma üflenirken Fatiha’yı..
Siyah damarlarda akmaz bilirim kırmızı kan
Sularında fazlaca hüzün akar kutsal ırmakların
Alın şimdi kök hücrelerimi kara soluklu melekler
Bir yetimin ölümcül damarlarına sürün
Günahın an olurunu sevaplı bir duvarla örün
----
Şimdi gökyüzünün kuyruğunu içime bağladım. Kurtuluş aksanıyla konuşuyor her dil. Mavi kuyruklu uçurtmaların saltanatı çoktan geçti demişlerdi çocukluğumda bana hani adaleti coşturan destursuz bir ahenge mülteci.
Beni duyun zamanı kendine değiştiren dervişler ve kendini yücelerce gören keşişler. Örün beyaz duvarları da görmesin veya görünmesin kara mahlukatların gevezeliği. Bel ki örtülür ya da faklı bir boyuta sürükler ruhumuzun beyaz yanına…
---n u r e t t i Ö N D E R