Türküm Kayıp Aranıyor
Elazığdan otobüse binmiş
Yolum Diyarbakır demiş
Garip küstüm diye bağırmış
Türküm kayıp aranıyor
Hava soğudu hırkasız
Gömleği kısa yakasız
Ne kadar arasam faydasız
Türküm kayıp aranıyor
Doğan şehirde söylemişler
Gömleğine yaka dikmişler
Süsleyip Besniye vermişler
Türküm kayıp aranıyor
Şahin dir onu yazan yemin ederim
Birisi vermiş yanlış düzen küserim
Beni birgün soracak diye beklerim
Türküm kayıp aranıyor
Aramakta biraz geç kaldık
Adamlar malı götürdü
Ünleri türkiyede duyuldu
Garip ali ise süründü.
Almanya
Ali-Şahin (Elbistanlı)
Bu şiirin hikayesi:
1987.Yılında otobüs mavini olarak çalışıyordum
bir gün Elbistan dan Diyarbakır a gidiyorduk
Elazığ terminaline girdik ordan diyarbakır yolcusu aldık
yolcular beş kişilik müzüzyen bir guruptu
otobüsün arka beşli koltuğunu onlara verdim
paraları kısıtlı olduğu için bilet almamışlardı
onlardan beşkişilik para yerine üç küşilik para aldım
içlerinden biri şimdi türkiyede çok ünlü sanatcı
ozamanlar köy düğünlerine koşturan aldığı parayla
zor geçindiğini söylemişti
hayatın onu hırpaladığını konuşmalarından ve gözlerinden
anlamıştım çok iyi yürekli duygusal bir yüz ifadesi vardı.
bende ozamanlar kendi kendime türkü söylerdim.
dedim abi hadi bir türkü söyleyelim şu yolcular dinlesin.
bana dedi ben söylemem ozaman çalgıcı arkadaşlar çalısın
ben söyleyim dedim
onada hayır sen çalgısız söyle biz seni dinleyelim dedi
çalgıcı arkadaşlar da benim sade söylememi istediler
muhabbet iyice artmıştı
otobüs hazar gölünün kıyısında virajlı yolları dönerek
Diyarbakıra doğru süzülüp yol alıyordu
hazar gölünün mavi suları güneşle birleşmiş pırıltılı
parlaklığı otobüsün camlarına yansıyordu
o virajları dönerken iyice efkarlamıştım
o zaman üç tane bestem vardı
bir tanesini söyledim beni müzüzyenlerle birlikte
yolculardan da bir kaç kişi daha alkışladı ardından
sanatcı olan arkadaş hemen bu beste kimin çok güzelmiş diyerek
benim ile iyice sohbeti artırdı
bende benim dedim hadi bir tane daha söyle diye ısrar
etti
bende kırmadım iki bestemi daha arka arkaya söyledim
sonra bana dediler neden kaset yapmıyorsun çok güzel
okudun benden daha iyisin dedi yanında ki çalgıcı arkadaşlarda söylediklerine
onay verdiler
benim kaset yapmak gibi bir niyetim yok bu iş eğitim
ister öyle üç tane besteyle şarkıcı olurmu diye sordum
neden olmasın git istambula sana destek olacak birini
bulursun dedi.
ben hayır yapamam deyince
sanatcı ozaman bu besteleri bana yazıp vere bilir misin
dedi
bende olur yalnız nerde okursan benim ismimi söyle o bana
yeter dedim tamam dedi
orda üç tane olan bestemin ikisini yazdım ve verdim
kalan bir bestemi vermedim
çünkü o benim çok hoşuma gidiyordu buda bende kalsın
dedim bende kaldığı için nakarat bölümünü yazmamda sakınca yok.
Ağlarım gizli yanarım gizli severim gizli hep gizli gizli
diye bu türkü bende kaldı
ama bir işe yaramadı asıl değerli olanları vermişim hemde
ismim verilmedi sahip dahi çıkamadım
çünkü elimde bir belge dahi yok tu sahib çıksam bana
deli.
adamın bestesine sahip çıkıyor derler diye düşündüm.
ama Allahım ve ben biliyorum ya
deyip kendimi teselli ediyorum türküleri dinleyip
kendimden geçiyorum
Aslında türküm kayıp derken türkümün kayıp olduğu falan
yok ben türkümün kimde oldğunu çok iyi biliyorum
sadece benim kızdığım butür insanların nasıl hayranlarına
bu türküler benim diye biliyor yüzü kızarmadan
onu anlamış değilim
Bu türküm kayıp hikayesini ancak bukadar anlata bildim
okuyanlara teşekür ederim.(Almanya-Ali-Şahin (Elbistanlı)