isdermin hinci
mesela meetdiş adımızın manasını biliyosa
çıra ğibi cayır cayır yandık,
kurtuluş yok..
bu yıllardır böyleymiş
adam adını sorarımış
şükür adımız “amat” deği(l)
hani “gaz” demek, “angut” demek ya
mesela ben adımın manasını biliyon
“peygamber adı” deycen amma
ya müetdiş adımın manasını yannış biliyosa
yani metdiş derse ki ibirahim peygamberin adı ne demek
işde o zaman yandım..
hemi de maşala ğibi valla,
bobam bunu neye belletmedi ki
ya öretmene ne demeli
hani biğün öretmen Bobuşun Kezbana
“keziban” ne demek dedi
ne bilsin gızcaz,
kızardı bozardı
“bilmeyon öretmenim” dedi
Kezban’a “yalançı” dedi öretmenimiz
o da “valla billa yalan deği(l) öretmenim
adım keziban” dediydi
hakır hakır gülüşdüydük..
ordan biliyoz,
valla hepiciğimiz biliyoz “kezban yalançı” demek,
ıramazan da “oruç” demek
ya metdiş başka biliyo(r)sa,
amma gel-gelelim; cavit ne demek
halil ne
selim ne
ırafiye ne
irecep ne!
onnar ne bilecek adlarının ne olduğunu
hemi de bilseler ne
metdişin bildiği gibi değilise bildikleri
hu bi keş gün bi geçse de
get nalet ossun
ne dayak yeyceğsek yesek de
başımıza tebelleş olan hu mü(f)ettiş kabusu bi bitse
ürüyalarımıza giriyo töbossun ya
de(h)şet bi izdirap
ilanlı guyuya düşmüşüz gibi
ermanı-yonan mezaliminden galır yanı yok töbossun..
yok kelp olayın..
valla da yok
talla da yok
üürüyamıza girdi döyüs
gün boyu tekrallatdıklarını tekralladık
“çivtçi, evet, buyur, hayır, ibrahim, sedat, hayıriye”
“-annadınız mı?”
“-evet”
“-annadınız mıııııııı?”
“-evet ö(ğ)retmeniiiim”
“-yaarın gör(eceği)cez bakalım” diye kafasını salladı
gene sıra dayağından geşdik..
elbirlik
gene bazılarına daha şiddetli oldu
zabbaha gadak
onun yetmediği yerde
aldı metdiş kımçıyı
beğenmedi, öretmene nacağınan
daha böyüğünü kesdirtdi ba(h)çadan
verdi vurdu gafamıza gafamıza
arada bi fırsatını buldukça endirdi öretmene
gafasına, gözüne, gıçına, sırtına
muhtar geldi ona da
ne bekçi
ne candırma dinnedi
zabahı zabah etdik valla
herkeş ponturunu yudurttu o zabah
mendil, yakalık, garalık, evödevleri
hepiciği, hepiciği
tam tekmil evelallah
hiş kimse geş galmadı,
n’olur nolmaz maazallah..
“-inşallah bir taha gelmez mü(f)etdiş”
“- bobama deyen de biz de göçelim
bak Turgut ıp-ıra(ha)t.. Senget’de
Cöbenin Hatma Yalavaş’da
“-hay müetdiş gibi gelmeden gedesice
………..”
kökü kökme(ği) kesilesice
olmadan gedesice
sürüm sürüm sürünesice
..
“-yau devlet bu mü(f)etdişi neye
ğönderi(r) ki
yani; sanki o bi ğünde
her şey tamamlanmış mı olacak
hemi de mü(f)etdişin her şeyi
tastamam bildiği ne malim
mersela biz de onu imtam[1] etsek
mü(f)etdiş tam puvan alabili(r) mi
mü(f)etdiş her şeyi bilebili(r) mi
mesela köyden kaş gişi asger,
Bobuş Emmi kaç yaşında,
mayışı ne zaman alıyo
Deli Yakıp esgerciği ne olalak, nerde yapdı,
kimlerin “Sefer görev emri” var
bi evde iki goca-ğarı kim,
Yakıp Hoca nereli,
Sarı Mamıdın Halis nerdeydi, nere tayın oldu
gerçi bunu ben de bilmeyon
önemli de deği(l) emme
maksat soru sormağısa de(ğil) mi?
hemi de onun sorcağı çok mu önemli
hayatta hankı işimize yaraycak
mesela İsdambolun fet(h)ini bilemesek
elimizden geri mi alacaklar..
bizim dö(v)letin işleri işdee..
doluya gorsun almaz
boşa gorsun dolmaz
ne demeğise..”
dö(v)let bi adamı durduk yer de mi
bu me(v)ki-makama getiriyo
helbet vardır bi bildiği..
dö(v)letin işine garışmaya bakma
hanı Nasretin Hoca bi cevizin altında
sele-selpe yatıyokana
aklına ğelmiş, “hey Allahım” demiş
“yerdeki kabağa baak
gocaman ağaşdakı cevize” demiş de
başına okardan bi ceviz düşünce
“Allahım sen netçeni bilisin” demiş ya
devletin işine garışma bobam sen neneceen”
öretmen mi yollamış
ye daya(ğı) otur aşşa
metdiş mi gelmiş
kırk yıllık ileşberi çivtci et
sen sağ, ben selamet
gerisinden sana ne boba!
neyise de
yani valla alakası yok …”
“-işi gaydı olmayan adamı ö(ğ)retmen et ver mayışı
bireş torpilı olana mü(f)ettiş de
olmadı ormançı”
…
“-torpillilere mayış ba(ğ)laca(ğı)na
devletisen sen önüşlük
köye bi adam gibi öğretmen yollasan ya!”
çok şükür bin şükür “ya öretmen yerine
mü(f)etdiş yollasaydı köye”
dee(ğil) mi
gene de…
verilmiş sadakamız varımış
adam ileşberin ettiğini dutduğunu yemeycek baksana
ille ona özel bi “civtci” olacak
dedik ya verilmiş sadakamız varımış
ö(ğ)retmene gurban olasın
varsın her yanımızı çıbartsın,
cicik et etsin boba!
şükür emrine”