“-hadin gari va
gün ö(ğ)len oldu valla
etişdiremecez hinci..”
..
“-bizim o(ğ)lan bi-zahmet sen sıradan hö(y)le
yönet-yönet sö(y)le
ben de kime ne edil(e)ceğse veren,
bizim gız;
sen de ağan ne der, bende ne verisem
yazdıklarını okuya innele de yüzünguyu gapayı gapayvı
öyle oldumuydu okucular dağıdırkana sırada geder”
“-bizim o(ğ)lan sen ne dersen, sıradan atmadan gedelim”
“-ya-a
ya-a
gelleba bi za(h)met sen dikivi(r)
ben veren hemi veren,
hemi de hısımı akrabayı tanıyalag olayın
neye derseniz,
böyük var, güççük var dedikleyin
hisim mar akraba var
ahdım mar,
va(a)dim mar
keşikler var
aman gözünüzü seven ga(y)ri
i(l)k diba el öğüne çıkıyoz
ben eli bek sınadım, do(ğ)ruyu ahretde mi sö(y)lecez
el de beni sınar..
ismi ilazım de(ğil)e de abamın biri
ötekinnere ipekli etti de bana pazen
bek gücüme getdi Allah var,
emme ben altın dakdım gü(ve)y(i)eye
ben hiş birini sıradan gomacan
donuz gibi bilip durun etirafda bissürü eğsik yazıcı var
valla tefe gorlar da türkü ça(ğı)rıllar..
..
“el elin eşşe(ği)ni türkü ça(ğı)ralak ararımış”
siz, siz olun,
sakın öyle etmen,
beni el yerine goman
i(e)mi gadın agam, bizimo(ğ)lan
imi gadınım,
imi gadın gardaşım
elini-aya(ğı)nı öpen gadın gellabam
südünüze havale gari
siz benim elim[1] de(ğil)siniz
vallaha biribirimiziz
bakın bö(y)le bi ğünde
özgardaşlarımı de(ğ)el dee sizi ça(ğı)rdım..
neyye..
haralda var bi bildiğimiz
neye biliyon mu?
bizim o(ğ)lanın yazısı bek eyidir!
valla bi oku geldi miydimi
taha görürüne ğörmez
“hıh” derin bizim o(ğ)lanın yazısı
evel eveden ahdım (v)mardır
“okuyu bizim o(ğ)lana yazdıracan” deye
neyidi o
“mazişgül”
Allah eyinniğinizi versin,
nerden bulun bu lafları
donuz gibisin valla bizimo(ğ)lan
Allah var sen de dıkgatlısındır bizimgız
gellebam da
bakın görün ga(y)ri,
ele ğüne erezil etmen beni,
geriden gelen dört düğünümüz daa var,
birini küsdürmeyelim
ha ben de tanıyalak olurun
da!
ne demişler “işi ehline dutdur
gözün arkada gamlasın”
..
“-bizin ki anlamaz valla
len!.. minevsiz
ged sen öte yanına..
ayağ altında evzinip durma
gudümsüz
eliyin hamırıynan..
get öte yanına, ahırı hayadı süpür
işine gaydına bak sen,
senin garışdığın işden hayır gelmez zati
bunun kesdiği horaz yenmez valla
hinci burnunu sokcan ileri ğeri
aklıyın almadığı işe garışma
biz! evelallah bizimo(ğ)lanına hallederiz,
alt tarafı bi “oku” deği(l) mi bunun
gızın tefterinin ortasından
üş kıyat çıkaralım da belelim sındıynan
…
me(h)! bizim o(ğ)lan, ver endeğini
sen kendin elininen yazı-yazivi
Hatma abam da benim merdiğime dikivisin bi(r)”
…
“-Iramazaann
herkeşlere bir bir annat imi ğülüm
cumayderneğinden bayrak gakcak(ğı)mış” deye deyvin
herkeşin okusunu illem eline verin
aklı başında olan var olmayan var
kimin musafiri varısa da
hemi kıyadına yazalım
hemi de de(yi)de(yi)virin gari
okuması olan vaar olmayan var..
habarımız yoğudu olmasın
“-hadin Mismillah
Hacımemedo(ğu)llardan başlayalım
gerçi ne İrbem Emmi geli düğüne
ne Döndü ebe,
eller gibi, emme
bi peşgir yazalım
musafir de almazlar
gonşu bulunmuş işde
olmadık biri ğelise veriz gene de
Hacımemed de yeni ayrıldı bobasından
emme el sırsından gomayalım
ne de olsa akraba Azime
ona da basma verelim
emme perde eder, emme bohça
bi ilece yarasın hiş değilise
altına yazıvırın
geli(r)se Aşşa Ğaşaradan Teke Boladı musafiri
yazdın mı gardaşım,
ilişdir aba,
ters gapan,
ters çevirdik mi
dağıdırkana yönedine geli(r) bizim o(ğ)lan”
oku da(ğı)tcaklara da yazık,
o soka(ğı) sen mi da(ğı)tcan
..
Iramazanı da düşünmeğ ilazım ıccık..”
..
“-geş onnardan, Mırı Şabannara
Macargızı akrabamız sayılı
onnara da peşgir
Kösememedlere de
ya-a, ya-a durun bi
Goyun Gızına yazma
Meme’ynen İbirem de ayrı haralda”,
“-öyleye Mırı Şabanın Esme’de akrabanız
Sülemen bobasının yanında da
ayrı olmasalar da onnara da peşgir goyalım bizim o(ğ)lan
…
ikiğün sonura goyun gatarız..
Yokar Gaşaradan gelen olu
Tokmacıkdan gelen olu musafir veriz
öyleye Boncukgöz’e fisdannıg[2] basma goyalım
..
Angarallara peşgir, Hatmacık tef çalar”
“-Laylon Fatma tef çalar mı gı!”
“-ele-le ne den[3] sen,..
üsdelik ötürü-öttürü,
bi henk eden dilini yutarsın valla
ona şarpı
dinine yandımın bide
“adamın kötüsü bekçidir
garının işe yaramazı tefçidir” derler
bu devirde
ya tefçi ya bekçi olcak bi evde
milleti mutu(i)[4] edecen
benim garı; ha vaar, ha yok..
vay anasına ellerde ne garılar var valla
Pandanllara yazma
Arifeye de şarpı gon, genş ne de ossa
hemi de Usda Melide de peşgir,
bu evin usdasıydı..”
“-aman aba esgi köye yeni adet çıkarman
o da neyimiş öyle vuyh!! bi eve iki oku,
sonrattan görme gavırdan dönme ğibi
köyde düğün etceg bi siz de(ği)lsiniz
gonu-gonşunun olanı-olmayanı,
hakından gelceği-gelmeyceği var
utlu olur; fakır-fukara
haralda ürüsüm deye bişi var
iki ğün sonura türkü yakarlar
tefe gorlar çalarlar
dediydi dersiniz”
ne deycekler, herkeş keyfimin aşa abılası mı?
“Mereçe’de evleri
tahta merdimenneri
bi(r) eve iki ok(u) etmiş
Alla(hı)n gökgörmediği”
“-desinner valla ahdım mar bizim gız
bak gızdırmasınnar
bi evde gaş gişi varısa oku ederin valla
evellah asıl türkü yakannar düşünsün
benim taha üş düğünüm mar
edet ederin valla”
[1] elim : yabancım, uzağım
[2] fisdan / fistan : omuzdan ayağa, belden itibaren genişleyen uzun etekli kadın elbisesi,
fistanlık : fistan olacak kumaş
[3] den: dersin, diyorsun?
[4] mutu / muti : mecburiyetten itaat etmek, saygıya mecbur kalınması, görmezsen gelememek, boyun (kösmek)eğmek, düşkünlük, vakarsızlık