erkekler tarafından köy meydanında
çatkı[1] tepesinde gazyağlı kül maşala
"-elettirik tellerine geliyo" deye
tüfek atmayı yasaklamış jandarma
kimin umurunda
sonraları ruhsatı olan-olmayan
dooru Mermici Memişe
tüfek-tabanca
Allah ne verdiyse."
“-halbuku o zamana gadar
eğlenilir hep barabar[2]
erkekler meydanlıkda,
garılar merdimennerde[3] dam başlarında
çamır-çatlak varısa gayfalarda[4]
oyun çıkarırlardı şenlik-şamata
odadaysa;
Altındişin “cingenişi”,
Dıngıdığın “şeytanatı”,
Hacımehmetoğlu’nun “duzdengi”
bir de “andaşı”..”
meydanlıkdaysa;
Taşevli misafirler; yağlık[5] yağlınmış,
“grapdüşenden çekgi[6]” çekmiş,
fisdan geyinmiş
fistanı okarı çemremişler, golları içinde
göbeklerine ağız çızmışlarr
biciklerine göz
biri “garı gılığına” girmiş
biri de “palabıyıklı bi adam” olmuş
üç-beş beker genş
bobalarının yerine geşmiş
başga bi adam,
goya ğızlarıyna
pambık toplamaya ğetmiş Aydına,
ya da ne bileyin işdee
köçeklik etmeye bi düğüne
çalgı çalıp oyun başladığı bille
bizim köylü genşler bi yandan oynayıp
bi yandanda adamın ğızlarını
başdan çıkarıyollar,
alıp-gaşmaya filen galkıyollar
tabi bu arada
başga köylerden gelen musafirleri de
“ı-ıh” deme şansları da yok bence
oyuna gatıyollar
emme ğızların bobaları zalım
valla “Allah Yaratdı” demeyo
o oyuna ğatılannarın baldırını
teze söğüt dalı kımçıynan çıbardıyo,
pinardan çoban deyneğini yeyen
ha deyinşe kendine gelemeyo
gıvranıyollar yerlerde daha ne deyen
gıçını dutan mı ararsın,
ona yardım edecen deye
yüzünü gözünü ise bulayana mı?,
yağlı dığan garasına beleyene mi
Allaha Allaaahh!
bi de kendi yüzünü görmeyip de
garşısındağına gülene mi
madara olana mı gülersin
herkeşi kendine güldürüp
irezil-ürüsvay olana mı yanarsın
gülmekden kendinden geçer millet
valla göbeklerimiz çatlardı
en çok da oyun içinde oyun olduğunu bilmeyip
kendi halini görmeyip
garşısındakınnara güler adamlar
yahay bi durum olu vesselam.
Alibey "-oğlum natır[7],
sağ ayamı ileri götür"
natır sağ ayağı ileri götürür
"-oğlum natır,
sol ayamı ileri götür"
natır sol ayağı ileri götürür
"-oğlum natır,
sağ ayamı ileri götür"
natır sol ayağı ileri götürür
birileri gününü görür
birilerinin dizleri çürür..
ardından elinda acayip bir maşa hocanın
"-vel vel ves[8]"
nasıl tekrarlarsa tekrarlasın
maşayı yerdi herkes,
bereket versin natır
hocayı geri götürürdü
derken Ali İhsan ip ucundaki çulla
“köyü göçürürdü[9]”
Dehmenoğlu geri kalmaz dalak keserdi
oyunu bilmeyen misafire şaka esprisi
misafirleri güldürürler
ne güzel olur düğünler
[1] çatkı: tepelerinden bağlanmış üç sırıkla yapılan düzenek, çatılarak yapılan düzenek tuluğun dik durması sağlanır
[2] barabar : beraber
[3] merdimen : merdivenlerde
[4] gayfa : kahvehane, köyadası
[5] yağlık: sarı ipek işlemeli bir çeşit başörtüsü,
[6] grepdüşen: kulak gösteren, ince mavi tülümsü bezden alınlık (yağlığın saçı örtmeyen kısmını kapatır)
[7] natır: kadınlar hamamında yardımcı kadın, erkek olanına tellak denilmektedir, ancak, oyunda neden “oğlum” diye söylenmektedir …….
[8] vel vel ves (oyun): hoca mutlaka farklı farklı söyler ki, tekrarlattı herkeste kusur bulup sopa atar
[9]“köy göçtü” oyunu: urgan ucunda çuval topaç edilmiş olup oyunu idare eden tarafından sallanıp sallanıp yandırılması mümkündür, sırta ve ayaklara vurulur ki sopayı yiyenin düşmemesi mümkün değildir.. olmadık an eş değiştirilir, sırtsırta, önöne ya da arka ön olması istenilir, ki yanılan topazanı yer.. eşsiz kalan zaten yandı demektir.