BURSA’DA ZAMAN

 Türk ruhunun izlerini, en halis duygularını içinde barındıran yeşil ve su gibi kavramların gerçek manasıyla buluştuğu, manevi çehresiyle zamana meydan okuyan ve yüzyılların tozuna rağmen parıldamaya devam eden heybetli ve bir o kadar da mütevazı bir şehir. Yeşilin tonlarını bağrında taşıyan ecdadımızdan bize kalan Osmanlı’ya başkentlik yapmış, ulu çınarları, çinileri ile yeşile bezenen Bursa. Evliya Çelebi’nin ifadesiyle “Ruhaniyetli şehir.”

  Orhan Gazi’nin “Beni bu gümüş kubbenin altına gömün.” diyerek son hedefini gösterdiği fakat ömrünün Bursa’nın kapılarının Osmanlı’ya açılışını görmeye yetmediği halisane bir mekân. Diğer bir deyişle Prusya. Osmanlı ile farklı bir çehreye bürünen ticaretiyle, ipek yoluyla, hanıyla, hamamıyla, camileriyle zümrütlere elmaslara bezenen arkasını Uludağ’a veren bir şehir olarak karşımıza çıkar. Ve artık Prusya değil, Bursa vardır.

  Bursa öyle çok güzelliği bünyesinde barındırır ki insanın düşüncelerini karıştırır, nereye gideceğini, ne yapacağını, hangi birinden başlayacağını şaşırtır insana. Sokaklarından dolaşırsın, birazda gezinirsin. Zamanın mefhumunu kaybedersin burcu burcu tarih kokan sokaklarında. Etrafındaki manzara düşüncelerindeki hatıralara ait zamanın geri dönüşüne eşlik eder. Attığın her adımda bambaşka zevki ve sürekli değişen atmosferi tadarsın. Karşına çıkan bir cami, bir türbe, bir han, bir çınar, bir çeşme geçmişi hayal ettiren zamanıyla yakalar sizi. Dalıp gidersiniz bundan sonra. Ayaklarınız sadece duygularınızı izler ve farkına varmazsınız bunların.

  Bursa’nın havasını soluduktan sonra simgelerinden biri olan, ihtişamıyla, duruşuyla kendisine hayran bırakan, her bir köşesi tarih kokan Bursa Ulu Camii. Bursa’nın kalbinin attığı bu cami Yıldırım Bayezid tarafından Ali Neccar’ın elleriyle yoğrulmuş ve 1396-1399 tarihleri arasında yapılmıştır. Avlusu, mimarisi, manevi atmosferi ile farklı boyuta götürür insanı. Olduğunuz andan çok uzaklara gidersiniz bu caminin havasını soludukça. Evliya Çelebi’nin ifadesi ile “Bursa’nın Ayasofya’sıdır Ulu Camii.” Bursa’nın içini görmek, ruhunu hissetmek ve tam anlamıyla yaşamak için Ulu Camii gezip görülmesi gereken bir mekân.

 Ulu Cami’nin baş döndürücü güzelliği ile sersemledikten sonra biraz yorgunluğunuzu atmak, zaman ve mekân kavramlarını unutmak, düşüncelerin yoğunluğundan kurtulmak ve sadece o anı yaşamak için yeşilin rahatlatıcılığı ile buluşursun Yeşil Türbe ’de. Turkuazdan maviye dönen türbenin rengi çeler gönlünüzü. Mimarisini yakından gördükçe içinde tutuklu kalır, çıkamaz olursun. Üstünüze serin gölgesini düşüren çınar ağacı ile kendinizi artık dünyadan soyut bir varlık olarak kabul eder ve cenneti halüsinasyon şeklinde gördüğünüzü zannedersiniz. Rüzgârın sesini dinlersiniz yüzyıllık ağaçların gölgelediği bahçesi, eşsiz mimarisi, mistik atmosferi ile. Ve bu arada öğrenirsiniz Mehmet Çelebi tarafından Hacı İvaz Paşa’ya yaptırıldığını ve kırk gün sonra vefat ettiğini ve son olarak Osmanlı mimarisinde tüm duvarların çini ile kaplı olduğu tek türbe olduğunu.

  Şehrin bir de mihmandarlarını hatırlarsınız. Emir Sultan gibi, Üftade Hazretleri gibi, Molla Hüsrev gibi, ilk şeyhülislam Molla Fenari gibi ve mevlidin musannifi Süleyman Çelebi gibi… Şehre asıl mana kazandıran; havaya, suya, toprağa faklı kokular katan, insanların kalplerine nakış işleyen insanlar. Asırlar geçse de asırlara mana yükleyen ve hiç unutulmayacak naralar atan insanlar. Cevheri işleyip parıldayan bir elmasa çeviren sarraflar. Bursa gibi bizlere memleket bırakan aziz insanlar. Bursa’da böyle insanlara kucak açmış aziz şehir. Su ve yeşilden ibaret olan, su gibi aziz şehir.

                                                                                 FA

( Bursa Da Zaman başlıklı yazı S@mmp@z tarafından 6.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu