Sosyal medya,
teknolojinin gelişmesiyle beraber insanların ilk çağlardan beri hissettiği
paylaşma ihtiyacı sonucu oluşmuş dijital bir platformdur.
Kişilerin topluluklara
kolayca hitap etmesi, arkadaş edinebilmesi, arkadaş gruplarına katılmasını
sağlar ve bu şekilde bireylerde özgüven oluşturur.
Sosyal medya sağladığı
bu ayrıcalıklarla ülkemizde geniş bir kullanıcı kitlesine sahiptir. Fakat ne
yazık ki bu medya üzerinden paylaşılan içerikler, kullanılan dil özümüz olan
Türkçe ’ye zarar vermekte, onu anlam olarak kısıtlamakta ve yabancı kelimeler
etkisi altında bırakmaktadır.
Bence biz gençlerin dil
bilgisine yeterli önemi göstermemesi, yabancı kökenli kelimelerin Türkçe’ de
bir karşılık bulamaması bunların asıl nedenidir. Bir başka neden sosyal
medyalarda sayfa dilinin aslında İngilizce olması daha sonradan sayfa dili
Türkçe ’ye uyarlansa bile yapılan kısaltmaların değişmemesi ve genellikle
kelimelerin İngilizcesi ’nin kullanılmaya devam edilmesidir. Buna örnek olarak
Türkçesi “beğen” olan “like” kelimesi sanki Türkçeymiş gibi “layklamak” olarak
telaffuz edilmesini, “takibi bırakmak” demek olan “unfollow” kelimesi “unf” olarak
kısaltılıp sıkça kullanılmasını verebilirim. Bunlar sanki Türkçe kelimelermiş
gibi dilimize yerleşmekte ve Türkçemiz sosyal medya üzerinde yabancı kelimeler
duvarı tarafından çevrilip onun için bir hapishane oluşturmaktadır.
Tabi dilimizin
kirlenmesinde ve eski özgünlüğünü kaybetmesinde sadece yabancı kelimler etkili
değildir. Değişen mizaç anlayışı, özellikle gençlerin samimiyet anlamı katmak
için sıkça kullandıkları hakaret içerikli sözler ve küfürler de iyice dilimize
yerleşmektedir. Bu tarz ahlaki ve estetik değerlerimize ters düşen kelimeler
sosyal medyada “samimi olmak” ve “dikkat çekmek” amacıyla sıkça yer almaktadır.
Gözlemlediğim kadarıyla
başta biz gençler olmak üzere birilerini dalgaya alan, cinsel içerikli, hakaret
ve küfür içeren paylaşımlar komik ve eğlenceli bulunmaktadır. Bunun yanında
eğlenmek ve eğlendirmek amaçlı sert bir dille birileri eleştirilerek onların
adına sosyal medya üzerinden sahte hesaplar açılarak da bireylerin temel
hakları ihlal edilmektedir.
En basitinden ünlü
kişilerin adına açılan sahte hesaplar ve onların adına yapılan paylaşımlar
bence bunun en güzel örneğidir.
Temel hak ihlalleri
sadece bununla da sınırlı değil, bizim ya da başka toplulukların kutsal saydığı
değerlere saygı duyulmamakta düşünce ve inançları nedeniyle bireyler
dışlanmaktadır. Ne yazık ki sosyal medya kullanıcıları kendi fikirlerine ve
değerlerine saygı duyulmasını isterken aynı saygıyı başka kullanıcılara
göstermemektedir.
Mesela yaşça küçük
bireylerin paylaşımları büyükler tarafından alaya alınmakta ve o bireyin
düşüncelerine tepki gösterilmektedir. Bu davranış daha büyük yaş grupları
arasında gayet normal ve komik karşılansa küçük olanlarda aşağılanma duygusu
oluşturabilir ve onlar saygı duyma, farklı düşüncelere açık olma gibi kişilik
oluşumunda önemli bir yere sahip olan bu özellikleri kaybederler. Detaya
inmeden, aynı yaş grubundaki kişiler de kendi aralarında kolay kolay fikir
ayrımına düşebilmektedir. Bunun en güzel örneği özellikle genç yaştaki bireyler
arasında sıkça görülen siyasi tartışmalardır. Sosyal medya başta gençler olmak
üzere siyasi tartışmalar için bir araç olarak kullanılmak da ve bireyler bu
konuda kendi görüşlerini kabul ettirmek için diğer kullanıcıların haklarını
görüşlerini yok saymaktadır.
Aslında sosyal medyanın
bireyler ve dilimiz üzerindeki bu olumsuz etkisinin önüne geçmek o kadar zor
değil. En başta yapılması gereken bireyleri sosyal medyada temiz Türkçe
kullanmaya yöneltecek gençlerden oluşan bir grup kurulması olabilir. Bu grup
sosyal medya üzerinde diğer kullanıcıları düzgün Türkçe kullanmaya özendirerek,
estetik ve ahlaki değerlere uygun paylaşımlar yaparak özellikle gençleri bu
konuda bilinçlendirebilir. Zaten yapılan bu tarz uygulamaların kalıcı ve
yararlı olması için gençlere hitap etmesi ve onları sıkmayarak etkileyici
niteliklere sahip olması gerekir.
Örneğin bu grup sosyal
medyada güncel konularla ilgili paylaşımlara yapar. Bu şekilde ünlü olur ve
kullandığı dil, diğer kullanıcılara karşı tavrı ile hemen dikkat çeker. Bu
şekilde özellikle gençler bu grubun dilini ve tavrını hemen benimseyecektir bir
nevi özendirme yoluyla sosyal medya kullanıcıları bilinçlendirilmiş olacaktır.
Diğer bir çözüm yolu
televizyonlarda yapılan gece programları, çok izlenen şovlarda dilimizin
özgünlüğünü kaybetmesi sosyal medyada yapılan hak ve özgürlük ihlalleri ile
ilgili tartışmalar yapılarak da izleyici kitlesinin bu konuda hassas davranması
sağlanabilir. Buna benzer bir sürü çözüm yolu bulunabilir. Fakat bu çözüm
yolları bireyler tarafından benimsenmediği zaman bir anlam ifade etmez.
Öncelikle küçük
yaşlardan itibaren bireylere saygılı olma, kültürel değerlerine sahip çıkma, milli
benliğini koruma gibi önemli ögelerin öğretilmesi ve benimsetilmesi
gerekmektedir. Bu kavramlar kişiler tarafından benimsendiği zaman sosyal medya
üzerinde yapılan hak ihlalleri
en aza indirgenir,
küçük yaşta eğitilen bireyler dili, ulusal ve kültürel değerleri konusunda daha
duyarlı olurlar.
Şu andan itibaren
harekete geçmek hızla gelişen sosyal medya ve ağlar konusunda başta gençler
olmak üzere bilinçlendirmek eminim ilerde yaşanacak olan dil karmaşası,
bireyler arası olumsuz iletişimin önüne geçilebilir. Eğer şuan bu problem
önemsenmezse dilimizin sosyal medyada yabancı kelimeler duvarı tarafından önü
kapatılacak ve belki de ilerde sosyal medyada kullanılan dil ile şuan
kullandığımız dil arasında büyük farklılıklar oluşacaktır. Bununla sınırlı
kalmayıp gelecekte kendi değerlerinden bir haber, diğer bireylerin hak ve
özgürlüklerini yok sayan gençlerin yetişmesi de mümkündür.
Sadece, benim saydığım
gibi çözüm yolları üretilip hemen uygulanması ilerde yaşanacak bu olumsuzların
önüne geçmek için yeterli olacaktır. Yapılması gereken bu konuda duyarlı ve
hassas olmak, kullanıcılarına pek çok fayda sağlayan sosyal medyanın
zararlarından etkilenmemek için çözümler üretilip uygulanmasında
gecikilmemesidir. Bu konuda elimizi ne kadar çabuk tutarsak eminim faydası da o
kadar çabuk görülecektir.
Yazarın
Sonraki Yazısı