her evin yadtan-yabandan[1] geleni vardır

“yalancı arife[2]” günü baklava yapılır

            dadıktırılır

dadını çekdikten keyri

üsdüne toz şeker şerpişdirlir

kıyır-kıyırdı “baklafı”

 

emme arife ğünü

            hemen her evden illem katmer

musalla daşının oraya yollanır

“amin çığrışdırılır”

dağıtılan katmerler

birbirini ezercesine kapışılırdı,

 

lokma tatlısı, “hamırsız[3]” la amin çığrıştırılır

“-amin amin aşaşa amin” diyen çocuklar toplanır,

hayali bir daire etrafında  dolanırlardı

amaaa ertesi gün katmere aldıran olmazdı

 

köyün hemen bütün kızları, harman yerlerinde

Mereçe Mahallesinde,

bir başka olurdu eğlence

herkes eğlenirdi, gönlünce

 

ablalar iki belik[4] olurdu kendi aralarında

bir duruluk, berraklık, neş’e vardı şarkılarında

“-haydin urucu

haydin urucu

alırız kızı, sevmeyiz sizi."

 

"-alaylı-bulaylı top top kalaylı”

“-sen ne isten, sen ne isten bizim alaydan”

“-ben bir güzel gördüm onu isterim”

“-o güzelin ismini cismini bize bildirin”

“-o güzelin ismide cismide hacer bayandır."

..

 

"-melleş gelin”

“-melki dutam”

“-gocan nerde”

“-…..”

 

 

 

 

 

 

sonra kendiliğinden yenilenir değişirdi oyunlar

en güzel, en kostak, en boylu poslusu

alaybaşı olurdu

ve her biri;

alaybaşının yanında etrafında olmaya can atar,

hiç biri alaybaşından aforoz yemeyi göze alamazlar..

 

“-bezirgan[5] başı, bezirgan başı”

bezirganbaşı başlarındaydı

 

“-süt bişdi miii”

“-bişdiiiii”

“-gelin işdi miiii”

“-işdiii”

 

Aktoprakla sıvana sıvana

ahşap olduğunu unutmuş;

açılmayı hiç tatmamış çerçeveler,

takıldıktan sonra dış yüzü asla silinmemiş

dışarıyı hayal-meyal

içeriyi asla göstermeyen

ama geceleri kör, loş ışığı yayan

matlaşmış camlar

duvarlarla birlikte

bir daha elden geçirilirler

 

islenmiş,

rengini atmış

çekilmeyen perdeler

karşı duvarda bel vermiş,

ortadan hafif sarkık

            yol-yol tozlanmış duvar halısı

şöyle bir silinir-yıkanır-sözde temizlenirler

çullar silkilir,

keçeler dövülür

damlar,

hayatlar,

hatta yollar süprülür

bir kuytuya öbeklenmiş

yada arkaya aşırılmış

süprüntüler[6]

 

 

 

 



[1] yaban: gurbet, yad eller, dışarı

[2] yalancı arife: arefeden önceki gün

[3] hamırsız: mayasız hamurla, haşhaş yağlı, haşhaş ezmesi katılarak ve açılan hamur üç köşesinden içeri dürülerek tekrar oklavadan geçirilerek hazırlanan çörek, sıcakken yağ sürülerek dinlenmeye bırakılır

[4] iki belik olmak: ikiye ayrılmak, karşılıklı iki takım olmak

[5] bezirgan: satıcı, tüccar, ama kârdan başka şey düşünmeyen, ancak; oyunlardaki bezirganbaşının satıcıyla alakası yoktu

[6] süprüntü: süpürülerek toplanmış çöp, çöplük

( Süt Pişti başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 13.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu