Kaşıkaralı poçucu,
Ve aynı zamanda kokucu Yedidağ Çiçekcisinin·
en birinci müşderisiyin
evelallah!! zati bedafadan önüşlük bi
başdan aşşa beni
göpgözel fısfıslardı[1]
zavallı..
“bu hu koku”
“bu şu”
“bu arapkızı[2]
bunun bahasına eremen”
sen bunu alma
ben sana böğünnük bi eyinnig edeyin
garışma sen
evelallah zati ombeş gün gede(r)
bu benden
kiminin parası
kiminin dovası”
falan filan..
Allasen! aslı mı var,
yoo!
deyuslug, emme..
elden ne geli.
ipin ucunu vermişiyiz puştun eline..
adam işin gompedanı olmuş
namıssız..
gözlerimin içine bakıyoru
uruhumu okuyoru
nayeti bilip duru(r)
neydip edecen alacan
helbet o “en bahalı” dediğini
köye gelen başka kokucu mu geliyo
ı ıhh..
işin aslı bende o ğadar para ne gezer
helbet yok
emme
şeytan beni halıma bırakmayoru ku
nayet beşer-şaşar
Allah var ya… insanın canı da
N’oldum öldüm illem onu
o “bahalı” dediğini isdeyon
hani “bahasına eremen[3]” dedi ya
gahroluyon..
i(n)san iresmen kinneniyo
ahdım kalıyo[4]
çakdırtmadan
usulcukdan cızlamı çekiyon
yes ediyon
güpürdümünen
taha hayada bile girmeden
vayvalağı goparıyon
“ebee!
anaaa!!”
“parrrraaa”
…
sanısın dünyanın her derdi halloldu da
bi “koku”ya marak salmışıyın
neydip edip ben de illem onu sürünecen
biri ötekinden neye daha efdal[5] dutuluyo
bildiğimizden mi
hu an etibarıynan da etikadım odur ki
valla deği(l)..
bahası,
ver bakalım bi “arap garısı”
olmadı “gara kedi”
ya da ikisinden de
öyle eller gibi üçün beşin gözüne bakmayoz gari..
buluyoz-buşuruyoz… nayetinde
hele bi de paramız varısa
yandı gülüm keten havla
bu yaşda ev-dam olcak de(ği)liz ya
o öyle deyincekleyin barabar, ben de
maliyeti ne olursa olsun, netçede
arap garısı yekde![6]
gara kedi de..
Yedidağ Çiçekcisinin dediğine göre
“en birinci müşderisi” ben oldum..
Yedidağ Çiçekçisinin
Yedidağ Çiçekçisinin arap garısı’sının..
gara kedisinin
bana hususi..
işin aslı goca köyde arap garısının tek müşderisi benin ya
fiyet aramızda,
bana yarı pahasına deği(l)..
emme!
tenziline
o öyle deyinşe valla olmaz deyip
üş-beş de ben başış sıkışdırıyon
gosgoca Yedidağ Çiçekçisine
“valla olmaz hakkımı halal etmen”
deyelek izbar ediyon,
onda da bi(r) temenna ki sorma
bi sitayiş ki yahay!
etirafdakınnara höyle bi bakıyo..
“Allah Allah..
hu çocukdahı feraset!
..…
izbar etme asdanım yauuu”
onun dediğine aldımıyın heş
basıyon dabannarı eve
sürünüyon bol bol..
bayıyor ortalığı”.
hinci hinci düşünüyon da
Yedidağ Çiçekçisinin ellehem
herkeşe aynını deyodu.. öyle ya
çetelesini dutan mı var
kimin hankı kokuyu sürdüğünü bilen mi var
neyise, gısa kese(yim)n
aydın havası ossun.
· Yedidağ Çiçekçisi Aşağı Kaşıkara’lı Karadilli (ya da Karaadil’li) Hasan namlı poçucu, (poçu, yazma, eşarp, yağlık ve koku satardı)
[1] fısfıs : şırınga, enjektör, pompa, flit
fısfıslamak : püskürtmek
[2] arapkızı : karakız
[3] dahasına ermemek: karşılayabileceğinden pahalı, ekonomik durumuna göre ederini karşılayamamak
[4] ahdı kalmak: uhdesinde kalmak
[5] efdal / eftal : birinin diğerine tercih edilmesi için vasıf
[6] yekde : yedekte, üzerimde, yanımda, hazır, stok, maledilmiş