ertesi ğünnerden birinde ağşama do(ğ)ru

nerden gediyomuş ayağına

(Hall’emmi) Halil Emmi geldi yanıma

hani halamın gocası oluyoru

(ellerin memleketinde;

enişde dellerimiş bana ne!

bizde gız gardaşın gocasına deller

biz; anadan yana akrabaysa dayı-de(y)ze

bobadan yana akrabaysa emmi-hala)

neyse gısa kese(yim)n bu; epili bi susdu,

neçeden sonura

başladı gonuşmaya

sanısın balyoz endirdi gafama

“-gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

 

“-bak asdanım eyi yannını kendin bilin ya

deyceklerimi de yabana atma

ben senin gadak her şeyi bilemen

bi(r) nevi dağdakı çobanın

emme sen üş gün de olsa nekdebe getdin

helbet benden taha eyi bilisin

eeee.. ne de olsa biz

cahıl gelmiş, cahıl galmışıyız öyle de idare ediyoz

elden ne ğeli(r) hindikden sonura!

şahan olup uşcak de(ği)liz ya

emme

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

 

“-yalınız sen beni bi eyi dinne amasına satayın ta!

gel vazgeş hu zevdadan

eyi deği hu zevda!

neye dersen, gayıno(ğ)lan

beni eyi dinne

var dediğimi dutmazsan dutma

emme

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

..

 

“-davıl bile “dengi-dengine” derimiş

o ğız tahsıllı;.. sen değilsin

o şerli;.. sen köylüsün

o mamir çocu(ğu) ;.. sen ileşbersin

biliyon hoşuna getmeycek emme

isder bana darııl, isder gücen,

isdermezsen “emmi sen kıyası olma” de

ne dersen de gabil

emme

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

 

 

“-neye dersen olur ya yarın-bürgün[1] bu iş olu(r)sa

sen daha fazla gahredersin hayata

heyvah dersin

dizini döğersin emme ne fayda

iş işden geçer

valla bak,… bizimo(ğ)lan

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

..

 

“-ha gerşi anan değilin,

            boban değilin

“sen kim oluyon da ki(ah)yası oluyon”

deyebilisin..

amenna..

aldım gbil etdim emme,

senin bobayın da

benim çocuklarımın üstünde

çoğ eyinniği var,

çoğ eyinniğini gördük, ıramatlının

hinci nassı inkar geleyin..

Allah da biliyo gulu da

ben de biliyorun işde

hinci nam-ı kör gelmeyen

biri kızımı isdediğinde de seğirtdik bobana,

o(ğ)lana dünürcülüg edilceğinde de

seğirtdik, heş ba(ğ)rımızdan itmedi

Allah var hinci

onun uçu(n)

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

 

“-ne de olsa onun da canından

kanından de(ğil) mi benim gız o(ğ)lan

bizim kötünnüğümüzü isdeycek değil ya

ha gerçi böğün sizinen o muhabbetimiz yoğ emme

esgiyi unudup daa

arkamı dönmen

köprü olsa üsdünden geşmen

emme

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

 

de(h)! onu deycen

sen zürefanın zevdasını bilimin

valla aynı mitli,

seninki..

onun uçu (n)

            gel sen vaz geş;.. hu zevdadan!”

……



[1] bürgün: öbürdün, yarından sonra, yarın değil ertesi gün

( Özlem - Zürafa I başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 6.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu