Online Üye
Online Ziyaretçi
gece maviliğinde büyütüp
gündüzleri sinemde sakladığım Özgecan'ım,
bir kara haber geldi çaldı zilimi
açtım kapıyı karşımda buldum azraili..
kara saplı bir hançer kopardı dizlerimin dermanını,
uzattılar sana ördüğüm şalını, astılar suratımı,
aradım siyah saçlarını,aradım derin bakışlarını
ana yüreğime verdiler,haberin en acısını,
dermansız bir derde düşürdüler..
tabuta koydular canımı
yaktılar yıktılar viran ettiler gönül dağımı
incittiler gönül bağımı ....... ..... ...
duydum,ki /.../
adem oğluna vermişsin şerrini hayrını ..
siyah saçlarına tel tel kurban olduğum,
yolların karla boran-mıydı
bu kadar uzak-mıydı Tarsus Mersin arası..
tükettin gayretimi,aldın var ömrümü..
yaktın bedenim,çürüttün tenimi
vurdukça dizlerime Özgecan'ım
acı haberin ikiye böldü ciğerimi.................
ağladım ardında vurdum başımı taşlara
senin yerine ben girdim mezara,
toprak ağladı,hüzün ağladı nergiz ağladı
neydi acelen kınalı kuzum Özgecan'ım
beni görmeden başına taktın ayrılık tacını,
öpmeden gözlerini öpmeden hilal kaşlarını
kısa kestin bu zamansız vedayı...
hangi toprağın soğuklarına sığdıracaksın
bu yirmi yaşını /..../
daha çiçekler karşılamadan baharı...
bedenin tanımadan yazı kışı....
topraklara gömdün isyanını, yasını canını,
telli duvağın duvarda kaldı asılı,
canımın diğer yarısı bırakmam seni
topraklar altında bırakmam alını..
geleceğim kınalı kekliğim kapatma kapını....
...................LESKÜY NARUT.............15/02/2015