ÖĞRENCİ ve ANNE-BABA
Genel itibarı ile çocuklarının başarılı olmalarını isteyen öğrenci velileri,
öğrencinin ödevini kendileri yaparak çocuklarına iyilik yaptıklarını
zannederler, hâlbuki çocuklarına yapacakları en büyük kötülüğü yapmış
oluyorlar.
Ödevi velisine yaptırmaya alışan öğrenci beynini gerektiği gibi kullanmaz,
nasıl olsa ödevi yapan Anne-Babası vardır. Ama sınav salonuna girdiğinde
yanında ödevini yapan Anne-Babası olmayacaktır.
Netice itibarı ile çocuk sınavdan başarısız olacak ve yeterli puna
alamadığından iy bir okula yerleşemeyecektir.
Asıl olan, çocuğunun okulda başarılı olmasını isteyen veli, ödevi kendileri
değil çocuklarına yaptırmaları gerekmektedir. İhtiyaç duyulduğunda rehberlik
amaçlı öğrenciye yardım etmeli.
Bizim toplumumuzda ekseriyetinin koruyucu ve himaye edici bir yapıya sahip
olduğumuzdan çocukların ödevlerini kendileri yapmakla sorumlu ve bilinçli bir
veli olduğunu düşünmekteler.
Eğer öğrencinin ödevini 'Çocuğum üzülmesin, zorlanmasın' diye veli yaparsa
aslında çocuğuna kendi eliyle kötülük etmiş olur. Çocuğun alamadığı puan
aslında aynadan veliye yansımasıdır. O puan öğrencinin değil velinindir.
Çocuğun ödevine hiç karışmamak, hiç ilgilenmemek ne kadar yanlışsa ödevi
velinin yapmasının bir o kadar yanlış olduğunu bütün eğitim adamları ve eğitim
çevrelerinin ortak görüşüdür.
Bizim tavsiyemiz “ Zorlansa dahi ödevini çocuğunuz kendisi yapsın” siz asla
müdahale etmeyin, sizi sadece öğrenciniz ödevini bitirdikten sonra kontrol
edin.
Şayet varsa yanlış yaptığı soruları yeniden gözden geçirmesini isteyin. Çocuk
aynı konuyu tekere yanlış yaparsa çocuğun anlayacağı bir dilden örnekler
vererek sorunun çözümü ve doğru cevabı bulmasını sağlayın.
Bizim tavsiyemiz; Anne-Baba olarak hiçbir zaman kağıdı kalemi alıp ödevi
kendiniz yapmayın. Eğer sıkça böyle yaparsanız çocuğunuzu Ders Çalışmaktan ve
ödev yapmaktan da soğutmuş olursunuz.
Bütün ilim çevreleri şu noktaya parmak basmaktalar, Çocuğun başarılı olmasında
güçlü bir etkeninde ona sevgi ve şefkatle yaklaşılması olduğunun altını çizen
vurgulamaktadırlar.
Geleceğimizin asıl teminatı olan çocuğumuza karışı sevgi ve ilginizi dengeli
bir şekilde ortaya koyun. Baskıcı, azarlayıcı bir tutum takınmayın. Bir rehber
gibi davranın. Sadece denetleyen değil, destekleyen bir anne baba olun.
Bu şekilde bir yaklaşım ileride sizin ve çocuğunuzun üzülmesini büyük oranda
engelleyecek, çocuğunuzla aranızda güçlü ve köklü bir bağ kurmanıza büyük
ölçüde yararlı olacaktır.
Bütün Anne ve Babalara şefkat ve sevgi ile yaklaşmamalarını, Bütün öğrencilere
başarılı olmalarını temenni ederim.
İbrahim BEKLER
ANKARA