Her yıl olduğu gibi yine ellerimiz böğrümüzde, boynumuz bükük yine bir
ayrımcılığın nirengi noktasında eğitim öğretim dışındaki G.İ.H.-Teknik
Hizmetler ve Y.HİZ. Sınıfındaki çalışanlar olacağa benziyor; eğitime hazırlık
ödeneğinin kimlere ödeneceği destan gibi yazılır ile açıklanır, sonuç elde var
yine koskocaman bir sıfır; şimdi ben birkaç konuya değineceğim,
Bunlar söylerken hiç kimsenin aldığında, kazancında ve hiç kimsenin hakkında
gözümüz yok, sadece geneli ilgilendiren bir konunun açıklanması amacındayım.
1- M.E.B.bağlı eğitim kurumlarındaki yöneticiler, genelde hep öğretmen, ama
yıllık izin kullanırlar, yıllık izni eğitim öğretim dışındaki G.İ.H.-Teknik Hizmetler
ve Y.HİZ. Sınıfındaki çalışanlar için düzenlenmiş ve bu yönde kullanılan bir
uygulamadır.
2- M.E.B.bağlı eğitim kurumlarındaki yöneticiler Ek Ders ücreti alırlar,
G.İ.H.-Teknik Hizmetler ve Y.HİZ. Sınıfındaki çalışanlardan sadece şefler
alabiliyorlar.
3- M.E.B.bağlı eğitim kurumlarındaki yöneticiler özlük haklarında eğitim
öğretim sınıfından yararlanır, iş ve işlemlerde G.İ.H sınıfının haklarını
kullanırlar neden?
4- Şimdi burada bir çifte standart söz konusu değimli? Şayet bu kadrolar G.İ.H’
lere aitse bu kadrolarda görev yapanlar atanmalı değimlidir?
5- Şayet hakkaniyet terazisinde tartılıp adil olunacaksa ve yukarıdaki konular
pratikte uygulanabilirliği varsa “Eğitime hazırlık ödeneğinin eğitim öğretim
dışındaki G.İ.H.-Teknik Hizmetler ve Y.HİZ. Sınıfındaki çalışanlara da ödenmesi
gerekmez mi?şayet ödenmiyorsa neden?
Bazı talihsiz açıklamalar yapılmakta “Okullar açıldığında öğrenciler gibi
öğretmenlerin de harcamaları olur. Öğretmenlerin bu ihtiyaçlarını
karşılayabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yılda bir kere
(okulların açıldığı eylül ayı içerisin ödenir denilmekte.
Eğitim sistemimizde yoğun emek harcayan ancak ödenek almayan eğitim
çalışanlarına ödenmeyen bu ödenek çalışma barışı açısından düşünüldüğünde hayal
kırıklığı ve mağduriyet yaşatmakta, Eğitimin görünmeyen hizmetlerinde
harcadıkları emeğin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Ayrımcılık
sayılabilecek bu uygulama çalışma ortamlarında huzursuzluk yaratmakta, hem de
eğitim ve öğretim hizmetlerinde yetersizliklere ve isteksizliklere yol
açmaktadır.
Sadece öğretmenlere ödenmesi nedeniyle eğitim ve bilim çalışanları arasında
ayrılık yaratan bu uygulamanın düzeltilerek, eğitime hazırlık ödeneğinin tüm
eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde düzenlenmesi hakkaniyet ölçüsünde en
doğru olacağı bir gerçektir. Doğru olanda bu olsa gerek diye düşünmekteyiz.
Bakanlığımız ve Bakanlığımıza bağlı Eğitim kurumlarında görev yapan bütün
eğitim çalışanları büyük özveri ile görevlerine yerine getirme gayretindedir.
Eğitim öğretim hizmetleri sıhhatli ve sağlıklı yürüyorsa bu fedakâr insanların
çok büyük katkıları sayesindedir.
Sadece öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup fiilen öğretmenlik yapanlara
eğitim hazırlık ödeneği ödenmesi çalışanlar arasında huzursuzluk yaratmaktadır
ve çalışanların motivasyonunu düşürmektedir.
Her yıl öğretim yılının başında yönetici ve öğretmenlere verilen “öğretim
yılına hazırlık Ödeneği”nin hiç olmazsa, yarısının bile olsa diğer eğitim
çalışanlarına verilerek, hem ayrımcılığın önüne geçilmesi hem de bu kadrolarda
çalışan ve çalışmak isteyen insanların özendirilmesi sağlanmış olacaktır.
Bahse konu olan talihsiz açıklamalardan bazı örneklere bakarsak
yakarışlarımızda haklı olduğumuz bir kez daha gözlenecektir.
ÖRNEK -(Bu ödenek genellikle öğretmenlerin ek derslerin olmamasından kaynaklı
maaşların düştüğü yaz aylarında biriken borçlarının kısmen ödenmesine ve
öğretmenlerin psikolojik olarak eğitim-öğretime hazırlanmasına yardımcı olmak
amacı ile verilir) denilmektedir.
Eğitim-Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği Kimlere Verilir?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 32. Maddesine göre bu ödenek “Eğitim
ve öğretim hizmetleri sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup
fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları,
yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dâhil) ödenir. Bu
ödenekten yukarıda sayılanların dışında kalan hizmetli, memur vb diğer devlet
çalışanları yararlanamaz.
Bu uygulamanın asıl amacı ve ruhu Eğitim- Öğretim hizmetlerinde kullanılacaksa
ruhuna uygun olması açısından “Nakdi para olarak değilde Kırtasiye Malzemesi
olarak öğretmenlere verilsin, öğretmenler yıl boyunca sınıfında eğitim
öğretimin hizmetinde kullanılsın”
Ama nakdi olarak verildiğinde hiçbir öğretmen bu parayı Eğitim-Öğretim
hizmetinde kullanmayıp, evine Yağ, Şeker, Gaz, Su vb. ve diğer ihtiyaçlar için
kullanmakta, hal böyleyse Eğitim - Öğretim sınıfı dışında kalan G.İ.H.-Teknik
Hizmetler ve Y.HİZ. Sınıfındaki çalışan eğitim çalışanlarının bu giderlere
ihtiyaçları yok mu?
Açıklamalarda bu ödeneğin ne kadar olacağı toplu sözleşme ile belirlenip
Bakanlar Kurulu kararı ile ödenmektedir denilmektedir. Pek sendikalar
üyelerinin haklarını korumak ve iyileştirmek için kurulan kurumlardır, neden
toplu sözleşme metnine tüm eğitim çalışanlarına ödenir ibaresini yazdırmadan
imza koyuyorlar? Demek ki sıkıntı ta buradan başlıyor.
Burada üyesi olduğumuz Eğitim Sendikalarının ne kadar samimi oldukları
gözlenmektedir, Toplu sözleşmede imza metnine “Eğitim-Öğretim Yılına Hazırlık
Ödeneği Tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi” ibaresinin konulmaması düşündürücü
değimli?
Son olarak diyorum ki taraflar samimi ise “EĞİTİME HAZIRLIK ÖDENEĞİ” Bir yıl
“ÖĞRETMENLERE ÖDENMESİN” bak o zaman kıyamet kopuyor mu? Kopmuyor mu? Fazla
söze gerek yok.
Umut fakirin ekmeğidir denilmiş, umutlar bir dahaki Eylül’e her yıl olduğu gibi
yine ellerimiz böğrümüzde, boynumuz bükük, bunun vebali diğer eğitim
çalışanlarının değildir. Vebali olan her kim varsa selam olsun;
İbrahim BEKLER
ANKARA