Geldim Gördüm Ve Yıkıldım
Yazar, bu yazıyı yazmaya karar verdikten sonra bir türlü başlığa karar verememiştir… “Acaba ‘Gördüklerim ve İnandıklarım (2)' mi yazsam…? Yok, hayır… Belki de ‘Görünen Köy Kılavuz İster mi İstemez mi' diye yazmalıyım… Olmadı… Belki şöyle de olabilir ‘Görülenler ve Görülmeyenler'… Hayır, bu da olmadı..." diye derin düşüncelerle başlık seçmede çok çetin bir kararsızlık evresi yaşarken “Tamam buldum ‘Görünen Köy ve Kılavuzu İkilisi' çok güzel olur…" diye düşünür ama “Püff hayır bu da olmaz…" der… Tam ümitlerini yitirmeye başlamışken “Buldum yada başka bir deyişle Evreka :)… Yazımın başlığı ‘Geldim, Gördüm ve Yıkıldım' olacak…" der ve başlığı öyle yazar… Tarihteki ünlü Julius Caesar'ın sözünden etkilenerek kaleme almıştır başlığını… Ve başlar asıl konuyu yazmaya…
“Aslında ben buna benzer bir şeyi daha önce de anlatmıştım… Gördüklerime mi görmediklerime mi inanmam lazım gibi bir ana fikirle olayı özetleyip hafızalarınızı tazelemek isterim… Önce kendimden örnekler vereyim… Benim üniversite hayatımda, daha başlangıç zamanlarındayken diyebilirim, sınıftaki bayanların neredeyse 4'te 2'si ile çıktığımı söylemişler… Bazı arkadaşlarım söyleyenlere sormuşlar ‘Ya nerden çıkardın? O bize böyle bişey söylemedi ki sen nereden biliyorsun?' ve şahıslar genelde şöyle cevap vermişler ‘İyi de onlarla çok sık geziyor… Yani çok sık takıldıklarına göre…' Hey ya Rabb'ım… Hikmetine sual olunmaz ama… :) Sırf bazı bayan arkadaşlarla daha yakın ilgim ve onlarla daha sık muhabbetim olduğunu gördüklerinden dolayı, bazıları bunu kafalarına göre yorumlama eylemine gitmişler… Bak sen şu arlanmazlara… :)" diye yazan yazar bu paragrafı baştan sona bi daha okur ve yüzüne kocaman bir tebessüm yayılır… :) Ve devam eder…
“Bir de bilirsiniz aşırı klasik görüşler vardır… Şöyle ki bir bey yada hanım, eşini karşı cinsten tanımadığı biriyle gördüğü zaman ve yanlış anlaşılabilecek bir şekilde –ki genelde bu tarz olaylar bir restoranda yada bir kafedeyken gerçekleşir- görmesi sonucu yanlış düşüncelere kapılır… Ve bu klasik durumun klasik bir sözü vardır her zaman ‘Ben göreceğimi gördüm!'… Ne gördün ki sen? Bence sen aşırı kıskançlığın yüzünden görünenleri yorumlayabildiğin gibi yorumlamışsın… Bu tarz olaylarda önce hadisenin aslını astarını bir araştırın belki de gördükleriniz sizi aldatmıştır…" der yazar ve şu cümleyi ekler, “Hani az önce yazdım ya ‘Ben göreceğimi gördüm!' hastasıyım ben bu cümlenin ya… Gerçekten… Hani evlenmeden önce yada evlilik öncesi iyi günde kötü günde denmişti…? Hani önemli olan dış güzelliği değil iç güzelliğiydi…? İç güzelliğini göremezsiniz öyle değil mi…? Ancak tanıdıkça öğrenebilirsiniz… Yanlış, gerçekten çok yanlış bence… Bir olaya bakıp hemen peşin hükümlü olmak… Önyargılı tavır sergileyip yargısız infaz yapmak…"
“İşte böyle hani yalnız gördüklerine inanan insanlar; var olan hadiseyi gördükten sonra çöküyorlar ya psikolojik olarak… İşte burada söylenecek bence çok güzel bir söz bu yazının başlığı ‘Geldim, gördüm ve yıkıldım'… Kendine yazık ediyorlar böyle yanlışlar yaparak… Bu tarz durumlarda yapılması gereken ilk ve en önemli şey var olan hadisenin aslını astarını araştırmak olmalıdır… Aslında bu çok zor gibi gözüküyor emme işte biz insanoğlunun da en büyük başarısı İblis'e karşı gelebildiği zaman oluyor… :)" Ve yazar yazısını bitirir…
(
Geldim Gördüm Ve Yıkıldım başlıklı yazı
4harf1kelime tarafından
23.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.