Fedakar
Unutmadığım dostlarımdan biri ile ilgili unutamadığım bir anımı sizinle paylaşmak isterim…
Lise 2. sınıfın bahar dönemindeyiz… Sınavların yoğun olduğu bir zaman… Ve bir gün biz Milli Güvenlik dersinde yazılıdayız… Ne ilginçtir ki o yazılıya mazeretinden ötürü hocamız giremedi... Yerine bir başka hoca girdi… Hoca biraz fazla müsamahalı davranınca yazılıda bizimkiler sonlarını düşünmeden azıttılar… Neredeyse hemen hemen hepsi 100’lük kâğıt verdiler… Evet ilk bakışta sorular çok kolaydı ancak yetersiz çalışmam sonucu çok sıkılmıştım… Ve aldığım Çanakkale eğitimi gereğince kopya çekemedim… Çünkü çekemezdim… Sanıyorum bahsettiğim arkadaşım bunu yazılıda da görmüş olacak ki sonra kendi feda etti…
Sınav sonuçları yavaş yavaş açıklanıyor ve biz o dersteyiz… Hocamız gelmiş yazılı kâğıtlarını okuyordu… “100…90…90…100…100” şeklinde gidiyordu hocanın asık suratı gölgesinde… Hocanın tek okuduğu düşük not benimkiydi “60”. “Eyvah…” dedim “…şimdi bittik. Ben bu kötü geçen yazılıdan 60 almışsam garanti yandık…” Aslında 60, hiç beklemediğim bir puandı... Zira kötüden kötü geçmişti…
Nihayetinde hocamız, yazılıları okumayı bitirip gayet ciddi bir ses tonuyla; “Notuna itirazı olan var mı?” diye sordu… Herkes çok iyi notlar almıştı, kim ne diyebilirdi ki…
Ancak epey bir sessizlikten sonra direkt asalet ile direkt adalet arasındaki farkı bilen bir dostum konuşmaya başladı... “Hocam… Hepimiz kopya çektik… Nail hariç hocam… O çekmedi… Hepimiz bu notlara kopyayla sahip olduk…”
Sınıf daha da bir sessizleşti sanki… Sanki birisi sınıfa gelip, “Eğer tek birinizin nefes aldığına dair bile bir ses duyarsam hepinizin canına okurum…” demiş gibiydi… Hoca büyük ve hâlâ takdir edebilecek bir sükunetle; “Başka…? Başka konuşmak isteyen var mı…?” diye başladı sorgulamaya… Ama o bayan dışında kimsenin ağzını bıçak açmadı… Belki şoktan belki de gerçekle hiç beklemedikleri bir anda yüz yüze gelmekten…
Adam, konuşmasıyla dersi bitirdikten sonra sınıfın dörtte üçü neredeyse kin kusuyordu ona… “Bizi sattın…”, “İspiyoncu…”, “Nail kopya çekmemişmiş… Sanki sordu… Hayret bi şey…” falan... Ben, hâlâ beni savunmasının etkisi altında olanları dilim tutulmuş bi şekilde izliyordum… Hiç beklemezdim… 21 kişiyi karşısına alıp, pek samimi bir muhabbeti olmayan beni savunmasını… O zaman karar verdim… O bayan; asalet ile adalet arasındaki farkı biliyordu…
Zamanla onun hakkında ileri geri konuşanlar sustular… Kız, bu zaman içerisinde, sanki insanüstü bir sabır ve iradeyle kendini savundu… Biraz duygusal olduğu için ilk günler yıprandı… Ama direndi, dayandı ve Çanakkale’ye yakışır biri olduğunu ispatladı… Sınıfın dörtte üçü demiştim ya ona cephe aldı diye, kalan dörtte biri de onun savunmasını desteklemek ve onu teselli etmek için yanında olup acısına ortak oldular… İşte dostluk dediğin budur…
Ben, onu yıllar geçse de unutmayacağım inşallah tıpkı unutmayacağım diğer dostlarım gibi…
(
Fedakar başlıklı yazı
4harf1kelime tarafından
10/23/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.