Öyle bir zamana geldik ki dostlar
Sükut belli değil söz belli değil
Perde gerisinde oynanır kozlar
Keman belli değil saz belli değil.
Birini bırakır birine koşar
Kırk yıllık eşini dakkada boşar
Yetmişlik dedeler gençlerle coşar
Cilve belli değil naz belli değil.
Kulaklarda küpe göbekler açık
Kafalar dumanlı akıllar kaçık
Kırkını toplasan olmaz bir cacık
Oğlan belli değil kız belli değil.
Karışmış asıllar nesil bozulmuş
Suyla şarap aynı tasta süzülmüş
Edep, haya gitmiş namus çözülmüş
Maya belli değil öz belli değil.
Sabah salih bir kul akşama facir
Kırk yıllık dilenci bir günde tacir
Meğer kaç ocağa dikmiştir incir
Gölge belli değil iz belli değil.
Bacalar tutuşmuş çıkmıyor duman
Değilsin farkında imandır yanan
Ne çıkar bağırsam yoktur uyanan
Ateş belli değil köz belli değil.