Nefsin hüküm sürdüğü çorak topraklardan...
Mahkumiyeti nihayete eren bir köle...
Firar etmiş, varmı bir haber..?
Duydunuzmu ağalar..?
Gördünüz mü...?
Rast geldiniz mi..?
Taze ölü bir can, hali pek derbeder...
Biliyorum sizde anlamadınız...
Bu can ölü bir can...
Başında koca bir yük taşıyan....
Koca divane bir can...
Ruhu cesedinden mücerred...
Zalim bir hükümdarın hakimiyetinden firar..
Yıllarca hasret bırakıldığı topraklarda....
Hiç olabilirmiydi hüşyar.....
Daha anlamadınız mı ağalar?
Anlamadınız mı..?
Gözlerini yapmış pencere...
İzliyor vahdeti,sırrı....
Bazen kuş bakışı,bazen en derinden...
Bazen tüm kitab-ı kainat ile...
Ruhu raks ediyor en kemalinden...
Bir ölü daha uyanmış uykudan ağalar...
Bir ölü...
Beyhude geçen senelerden feryad eden...
Bir ölü...
Varmı bir haber..?
Gözleri çakır yeşili,yüzü nurlu bir fener...
Mizacı kılıçtan keskin,amma...
Kendi be/haber...
Zaman daralıyor....
Zaman eriyor ağalar...
Haydi gelin hep birlikte olalım seferber...
Bir mektup gerek ona....
Bir söz,bir rehber....
Cadde-i kübra-i kur'aniye ye götürecek...
Bir ilan-ı ekber....
Hadi bulalım şu askeri oda olsun muzaffer...
....................................................................................

Ve sonra herkes dağılır...
Kimi kahvahanelere,kimi caddelere...
Herkes toplattirilir umum halkın olduğu...
Meydanhanelere....
Ellerinde ilannameler...
Üzerinde nurdan nakş edilmiş...
Lem'a/lar ve sözler...
Bir ticaret yapılıyor belli, hatta aşikar....
Millet ve memleket toplanmış..
Büyük bir şenlik, büyük bir şehrayin...
Ve büyük bir terhisat var....
....................................................................................

Asker/ geldi mi/ asker...?
Oda oldumu muzaffer...?
Daha gelmedi mi yoksa,yok mu bir haber..?
Karış,karış aransın duysun vu sesi yeter...
Haydi ağalar ses verelim...
Duyulsun "hu"sesi bulunsun bu asker..!
Allahuekber....Allahuekber....!
Terhisat başladı nerde bu asker....
-kumandanım,kumandanım...!
Yeni bir istihbarat aldım...
Bizim asker bir kıyının kenarında dolanmakta...
Kalbi,oynatmış nefsini yerinden...
Virane olmuş gönlü bir şeyler aramakta....
Güya ruhu ile alem-i gaybda seyrangahda...
Kumandan..
-bu nasıl ahz-ı misak...
Bu büyük bir hezeyan...
Yok mu bu askere bir çare bir deveran....
..................................................... .............................

Derken bir anda iştildi...
Allahu ekber...! Sesleri...
Karşıdan beli bükük bir askerin gölgesi...
Peyder pey yaklaşıyordu tabura...
Amma,halden bitap düşmüş....
Yardım lazımdı iki kola...
-çavuş..!
Hemen yetişin şu kıymetli dosta...
...................................................................................
Ve asker alınır tabura....
Yaraları sarılır sahurda.....
Ve artık oda bir muzaffer....
Oda büyük bir orduda....
Davullar calsın,şenlik yeniden başlasın
Mehdinin askerleri bir orduda toplansın....
Vae başlasın tevellüdat-ı insaniye ve hayvaniye...
Ve başlasın asar-ı terekkiyat ve kemalat...
İman ile hayat bulsun tüm zi şuur ve zihayat...

ERKAM YILDIRIM...
( Ahz-ı Asker başlıklı yazı #eryld tarafından 29.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu