İçinde ulaşılmaz kıpırtılar var biliyorum. Bir salıncak gibi sallanıyor gökyüzüne doğru. Henüz bir çocuk  gibi ulaşmak istiyorsun içinde ki kıpırtılara. Ancak henüz ufacıksın ve korkuyor zannediyorsun kendini. Oysa ki seni bekleyeni, seni özleyeni neden bekletiyor ve özletiyorsun ki..? O, seni gün içinde veya gecenin koynunda saklıyor. Sana varmak, sana dokunmak adına. Seni ve kendini sana yakın tutuyor adeta, ben buradayım dercesine... lezzetli bir meyve gibi haykırıyor. Tut ve kopar beni diyor sana. Bir şerbet içer gibi iç beni diyor sana. Tat beni, tut beni, diyar diyar gez beni diyor sana. Ancak sen, hala korkuyor gibisin, sabahın seherin de tutuşan kırağı ellerinin, bilmediğin bir ağa düşmesinden, ürküyor  gibisin.  

        O, Allah ki, kırağı ellerini bilmediğin bir ağa düşürür mü hiç..? Bir sorsana, bir düşünsene, bir akl etsene, bir fikr etsene. Seni, senden daha ziyade sevene, seni senden daha fazla sevindirene hiç şüphe duymak olur mu. Böyle düşünmek, onu sana kavuşturur mu..? O Rabb ki, sana merhameti ve sevgisi ile yakınlaşıyor, yani yakınlık aşılıyor. İnsan, yakınlaşana, uzak durur mu hiç, hele bir de O Rabbi ise, uzak durur mu hiç..? Sen farkında bile değilsin can gülü... Biliyor musun, uzaklığı, uzaklaştıran sen, ancak uzağı yakın tutan Rabbin  seni çağırıyor... Sana, yarin en güzel gamzesini vermek adına, her gece o gamzenin adını, ağzından düşürmüyor bile. Daha ne söylesin ki sana, daha nasıl yakın tutsun ki sana, daha nasıl anlatsın ki  sana içindekini...!        Düşünsene  bir, her şeyi bir defa düşünsene...! Belki de o kerrenin içindedir kalbine düşecek zerre... Yani seni, kendine buldurmak isteyen içinde olamaz mı..? Dediği gibi aşığın “Ne ararsan ara, içinde ara” belki de haklıydı aşık. İçtekiler, dışarıda aranmazdı. Yanlıştı bu aramak. Çünkü aradıkların, en derininde, içinde, içindeki sessiz çığlıklarda idi. Diyebilmeli ki ;belki de  Kuşlar ve böcekler, türküler yada şarkılar, bir azını, anlatabildi   yada azığın bir azını tamlayabildi... Şimdi azın, azığın, tamı’ nı tamamlama vakti.  Ondan olmalı ki, korkuyor ve ürküyorsun. Zira içindekiler garip geliyor sana. Oysa, neden dışarıdakiler garip gelmedi bir sorsana bunu kendine..! Neden içtekiler bu denli ürküttü seni..?      Şimdi, gel kalbinin rüzgarının sesini dinle benimle, O ses, işte o.. Sana, seni  anlatıyor, Rabbini hatırlatıyor. Sana olmasını istediği şeyleri, yakın tutuyor. Unutma, Allah bir şeyi yakın tutarsa, onda nice hayırlar vardır. Sen içinde yakın tutulana, tutul. 

Erkam YILDIRIM 
( Korkuyor Gibisin başlıklı yazı #eryld tarafından 13.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu