… -“HUZUR EVİNE,LÜTFEN !”…
İşi gücü olmayan köşe başında birkaç erkek
Lâfazan komedyenlerin dramı
Megafondan yükselen canhıraş sesler
Kalabalığa sokulan bir cepçi
Kasketli birkaç köylü
Camlara yansıyan görüntüsünden gözlerini kaçırmayan
Kızıl saçlı bir kadının saçlarını düzeltirken gülümseyişi
Arkada,hafif kararmış bir hava
Ve tıp tıp damlalarını yere bırakan gökyüzündeki bulutlar
Işıklarını çoktan yakmış fotoselli sokak lâmbaları
Kaldırımlarda koşuşturan insanlar
Yağmura aldırış etmeden çiçek satmaya çabalayan Çingeneler
Bütün bu olup biteni penceresinin kenarına asılır gibi
Seyreden yorgun yüzlü bir adam
Yaşadıklarının toplamı olan bir yüz
Doğrulurken yaslandığı pencereden
Yüzünü rüzgârla karışık bir avuç yağmurla yıkadı âdeta
Anlamsız bir ifadeyle elinin tersiyle sildi yüzündekileri
Odaya çevirdi yönünü
Daha önce gidilmiş sinemaların özlemi koynunda
Renkli perdeleri yüreğinde
Ve sokak lâmbası gibi önünü aydınlatan
Şiirler geçti gözünün önünden
Komodinin üzerindeki siyah beyaz resimlere bakıp
Birkaç damla gözyaşı döküp,
“Ne günlerdi o günler
!” Dedi
Ayrılık saati gelmişti neredeyse ömrünü geçirdiği
Bu virâne haline gelmiş kâgir koca evinden
Yüzünde bu dünyadan çok âhirete bakan dalgın,
Ağır bir bakış asılıydı
Dışa açılan kapıyı açıp,geri dönüp baktı geriye
Bir türlü son adımları atıp ayrılamadı evden
Çöktü kapının eşiğine son kez
Sımsıkı yumduğu göz kapaklarının arasından
İplik gibi yaşlar yanaklarından dökülüverdi
Can evine vuran, geçmişe özlemiydi
O çocukken yaralı dizlerle eve dönüşleri
Yediği tatlı azarları,
Geceleri evde yaşanan doyumsuz sükûnetleri
Höpürdetilerek içilen kahveleri
Hafta sonları komşularla gidilen bağ-bahçe oturmaları,
Sandallarla yapılan sefâları
Komşu kızıyla birlikte büyüyen gizli aşkını
Kardeşinin zamansız ölümünü,
Babasının Yemen’e gidişi ve dönmeyişini
Ardından şehit haberinin gelişini
Bir film şeridi gibi geçirdi gözünden
-“Ah ahhh
Mukaddesle şiir gibi sevdamız,
Evliliğim ve çocuklarımız…
Çocuklar çocuklar çocuklar
Hele ilk adım atışları, “baba” deyişleri daha dün gibi
kulağımda
Peki şimdi !”
…
Korna sesi
Kalktı ağır ağır
Ve kendi gibi maziden kalan tahta valizini kavrayıp,
Geriye dönüp,evin içerisine son kez dönüp bakıp,
Çarptı kapıyı çıktı
-“Huzur evine,lütfen
!”…
Dedi…
…gece yalnızlıklarım…00:48../17 kasım 2016