Karaoğlanoğlu Şehitliğinde nasıl gurur duyduysam. Mavi Köşk ziyaretimde ise o derece
nefret duydum.
Eğer Mavi Köşkün hikayesini bilmeden ziyaret ettiyseniz. İlk anda büyülü bir ortamla karşılaşırsınız.
Köşkte 1957 yapımı Westinghouse marka merkezi klima sistemi, içinde gizemli bir altın anahtar
bulunan gizli kasası, özel olarak uzak doğudan paolidesin getirttiği dokuz boyutlu güvenlik aynası,
kuş tüyü yastıklı stres koltukları, mevsime göre renk değiştiren bukalemun derisinden içki dolabı,
kristal şarap bardakları, İtalyan el işi yer döşemeleri, istenirse 24 saat şarap akan aslanlı çeşmesi, özel
sirtaki taverna bölümü, Köşkün bir çok yerinde bulunan günah çıkarma noktaları, Deprem uyarı cihazı,
Köşkle bir bütünmüş gibi görünen ancak depremde yıkılmaması için köşkten ayrı olarak ve farklı bir
teknikle yaptırılmış deprem odası gibi bir çok lüks görürsünüz.
Ancak köşkün hikayesi hakkında bilginiz olmasa dahi kadın misafirler için kullanılan süt banyosu
havuzunu gördüğünüzde gözünüzdeki o bütün büyüğü kaybeder ve nefret duyarsınız.
Köşkün sahibi Paulo'nun hikayesini dinlediğinizde ise nefretiniz iyice artar.
"MAVİ KÖŞK, İtalyan asıllı rum olan Paulo Paolides tarafından 1957 yılında yaptırılmıştır. İki kat
üzerine on altı bölüm olarak inşa edilen köşk, 20. yy modern mimari teknikleri ile yapılmış olmasına
karşın, doğu ve batı mimari üslupları ile Türk, Rum mimari özellikleri yanısıra İtalyan ve Akdeniz
bölgesi mimari özellikleri taşımaktadır.
Kıbrıs doğumlu olan Paolides italyan asıllı rumlardandır. Paolides Avukat olmasına karşın aslında
Ortadoğunun en büyük silah tüccarıdır. Aynı zamanda dönemin Kıbrıs Cumhurbaşkanı Baş piskopos
Makarios'un avukatıdır.
Avukatlık mesleğini silah ticaretini gizlemek için paravan yapmış. Bu nedenle köşkü kimsenin
dışarıdan göremeyeceği ancak her tarafa hakim bir mevkiye yaptırmıştır. Böylelikle köşkü silah
dağıtım noktası olarak kullanmış.
Paolides çok severek yaptırdığı mavi köşkü 1974 barış harekatı sırasında arkasında bırakarak
İtalya'ya kaçmak zorunda kalmıştır.
Kaçarken yatak odasında bulunan ve ingiliz mahallesine doğru giden kendi yaptırdığı gizli tünelleri
kullanmıştır. Tünelleri kaçarken patlattığı için tam olarak nereye açıldığı bilinmemektedir.
Paolides köşke olan ilgisini ve bir gün geri alma ümidini hiç kaybetmemiş bu yüzden öldürüldüğü
1986 yılına kadar köşkün çeşitli ihtiyaçlarını İtalya'dan Kıbrıs'a gönderdiği söylenmektedir.
Paolides İtalya'da bir mafya toplantısında öldürülmüştür.
Şimdi Mavi köşk bir ibret müzesi olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin himayesinde halkımızın
ziyaretine açık tutulmaktadır.
1963 - 1974 yılları arasında Kıbrıslı Türkler çeşitli zorluklar altında yaşamlarını sürdürmeye
çalışırken, Paolides kanlı paralar ile bu köşkte sefasını sürmesi, kadınları getirip burada alıkoyması
gerçekten o dönemde kan üzerinden zengin olan silah kaçakçılarının şatafatlı hayatını göstermesi
açısından da ibret ve nefret vericidir.
"Köşkü gezerken Paolides'in korkularını da görebiliyorsunuz. Bu korkuları nedeniyle köşkü hakim
bir konuma yaptırmış. Korkularının başında ise bir saldırıya uğramak ya da öldürülmek gelirmiş.
Tipik mafya babası korkuları diyebiliriz. Bu nedenle dua dahi ederken arkasını koruma altına almak
için Uzakdoğu'dan odanın her tarafını görebilecek dokuz boyutlu güvenlik aynası getirmiş.
Bahçe güvenliğinin sağlamak için de kıyı şeridinden gelebilecek saldırılara karşı makineli tüfek
mevzileri yaptırmış. Kıbrıs Barış Harekatında da bu mevzilerden açılan ateş sonucu çok sayıda şehit
vermişiz"
Köşk bugün dahi birçok sırrı içinde barındırıyor. En önemli sır ise Paolides'in özel kasasında bulunan
anahtar. Anahtar köşkte tüm kapılara denendiği halde hiçbir kapıya uyumlu olmamış. Anahtarın nereyi
açtığı bugün dahi bilinmiyor ve halen Genelkurmay Başkanlığı tarafından saklanıyor.
Otuz yedinci bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN