Ey yüz güldürmeyen hüzün lâlesi!
Ben sana koştukça, sen kaçıyorsun.
Düşmesin dedim aşkın son kalesi,
Ben otağ kurdukça, sen göçüyorsun,
Bin derdim var, bir de sen açıyorsun.
Nasıl yaşıyorsun böyle ah ile,
Peşinde derbeder bir günah ile?
Yeşerir sürgünlerim sabah ile,
Ben filiz verdikçe, sen biçiyorsun,
Bin derdim var, bir de sen açıyorsun.
Sen beni Ferhat mı, Mecnun mu sandın?
Leyla gözlerini kanun mu sandın?
Gururum eliftir; vav, nun mu sandın?
Ben dala kondukça, sen uçuyorsun,
Bin derdim var, bir de sen açıyorsun.
Sabredip sustukça, gür esiyorsun,
Hayallerimi dar’a asıyorsun,
Neden damarıma hep basıyorsun?
Ben zehre bandıkça, bal içiyorsun,
Bin derdim var, bir de sen açıyorsun.
Umutsuz vakasın, gönül hanemde,
Var mı senin gibi aksi âlemde?
Ve sıfır, elde var sıfır elimde;
Ben seni sevdikçe, gam saçıyorsun,
Bin derdim var, bir de sen açıyorsun.
Muhittin Alaca