( 1983-1991 yılları arasında Ankara - Demetevler de geçen yıllarım..2 katlı bahçesinde kayısı ağaçlarının olduğu bu evde bıraktığım çocukluğum..ve yıllar sonra içimde biriktirdiklerimin inkişafı.. eminim bu çağı yaşayanlar şiirde bir parça kendilerini bulacaklar )



Süzüle süzüle inerdi yapraklar kayısı ağaçlarından.
Gökyüzü öğle vakti kararırdı.
İnceden bir yağmur yağardı.
Ben ıslanırdım.

Toprak kokardı her yer.
Bir hüzün çökerdi şehre.
Daha sonbaharda yenik düşerdi kayısı ağaçları.
Deliliğim sönerdi.
Ben uslanırdım.

Çocuktum henüz…
Yüzüm kızarınca anlardım iyiyi kötüyü.
Bir elimde yeni çıkmış uçlu kalemler,
diğerinde hayaller.
Ben uçardım bulutlara,
Gözlerimde sonbahardan dertli Ankara.
Sırtımda kayısı ağaçları.
Ben yaslanırdım.

Pazar günlerini severdim en çok.
Çocuk sinemasına dalardım.
Elizabet Taylor ‘ a hastaydım.
O yaşta ne bilirdim,
babamın çocukluğunda çekildiğini filmin.
Kafama inen sabun kalıbıyla yanardı gözlerim.
Kırmızı leğen içinde,
Ben sızlanırdım.

O yaşta bu kadar adi değildi dünya…
Çıkarsızdı sevgiler.
En azından verirken,
titremezdi hiç eller.
Gönüllerde tatlı telaş,
bakışlarda bir sıcaklık.
Yürek bahar sevincinde,
hayallerde berraklık.
Aysel Teyze uzatırdı,
tatmadığım lezzetleri.
Israrına eğik boynum.
Uzanmadan henüz eller,
Ben nazlanırdım.
Tutunurdum yıldızlara,
Gözlerimde sonbahardan dertli Ankara.
Ben uslanırdım.


08.01.2000

( “ Ankara’da Sonbahar ” başlıklı yazı Gokhan Kavcı tarafından 5.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.