Şafak karanlığın bağrından söker,
Bu devran hep böyle sürecek sanma!...
Gün gelir, el oğlu dişini döker!,
İtlerin her zaman ürecek
sanma!...
Sen şimdi gez dolaş, ye doya doya,
Renk verme, meydana çıkar o foya!...
Yüzüne çaldığın bu sahte boya!,
Simsiyah sayfanı dürecek sanma!...
Ne kadar gül varsa dibinden buda,
Çölleri vahaya devşirir Hûdâ
Envai çiçekler biter avluda,
Bahçeyi ot-diken bürecek sanma!...
Kibrin hevasına kaptırdın kolu!,
Ne vakit ağzını açsan kin dolu!...
Hırsından önüne kustuğun yolu!,
Arkandan gelenler kürecek sanma!...
Dünyadan sen gibi niceler geçti,
Ne şahlar, sultanlar, eceler geçti!...
Gün doğmaz sanılan geceler geçti,
Ah alan gün yüzü görecek sanma!,
Bu devran hep böyle sürecek sanma!...
..........................03.04.2021