** Çabamıza bağlı kılınan kader; çok yoruldum artık. Biraz mola versem, beklermisin ?


** İradenizin insani değerler karşısında pasifliği sizi kötülüklere sevk edecektir.


** Umut varsa ; ortalık aydınlıktır hala.


** Ayrı kalışlardaki özlemler; büyüyen bitimsiz sevdaları doğurur.


** Birisi sürekli kendinden bahsediyor, şuyum buyum diyorsa; tersten okumak gerekir.


** İlişkilerde en ufak menfi söz ve davranışta kırılır insan gönlü. Sonrası dikiş ve yamalar işe yaramaz bir türlü.


** İleriyi görmek ve duymak için; arkadan konuşulanlara itibar etmeyiniz.


** Kenti kapladı ; gecenin karanlığı. Uzakta çok cılız sokak lambalarının ışığı. Ve başlar. nice düşüncelerin valsi.


** Ölüm yasak ; hep yaşamak var aslına bakarsak.


** Dört kişinin omuzunda götürülen bir yaşam hikayesi; gömülür dualarla ebedi çukuruna.


** Ölüm korkunç , ama tecellisi gerçek. Oysa en kötüsü ölüm korkusu ...Çaresi ise ölmek ve gömülmek. İşte o zaman artık korkular bitecek.


** Köpüğündeki cazibe, dibindeki tortuda gizemlerle dolu bir yayık ayranı gibi etrafımızdakiler.
** Cazibeyi ve gizemi karıştırıp çalkalamalı.


** Siz hakkınızı helal edebilirsiniz. Ama size olan hakkını helal etmeyen varsa; helalleşme sağlanmamıştır.


** Yaşadığı günün değerini bilmeyenin yarınları olmaz.


** Çoğumuz karşılığını verebilecek olanlara fedakarlık ve iyilik yaparız. Ondan dolayıda en baştan aldanırız.


** Her gün batışlarına , bir adım daha yaklaşılmakta sonun başlangıçlarına. Onca ulaşamadıklarımızla.


** Yürümeli sivri iri taşlı yollarda bazen ve girmeli denize bir gece yarısı , sağnak yağmurlarda ıslanmalı donuna kadar ve soyunup çırılçıplak naralar atmalı insan.
Sonra bir çölde bulmalı kendini, susamalı, dudakları çatlak çatlak seraplar görmeli. Ve işte o zamanlar anlamalı ayaklarının ve aklının kıymetini.


** İçten pazarlıklar yaparız zaman zaman. Gün olur usanılır hayattan, sabır tükenir ve kendimize yontarız şunu bunu. Bahanelere sığınır dururuz. Ama an gelir anlarız hanyayı konyayı.


** Bazen başka yerlere ait şarkılar söyler yüreğim. Oysa yalan notalar dökülür dudaklarımdan.


** Umutlarım gittikçe cılızlaşmakta ve titrek mi titrek bedenimde varlığım.


** " soğudum senden ! " dedi kadın, adama. Adam sadece güldü ve yürüdü. Çünkü; o çoktan derin dondurucuda buz gibiydi.


** Sen gittin gideli ; yalnızlığımın adımları hüznün boşluğuna yöneldi. Köprü altlarındaki yetimliklere sarmaş dolmaç ama hala üşüyen. Tesellisiz, sığınmasız. Buram buram burnumda kokun. Giderken ki halin. Dünyam küsmüş . değişti buralar. Ne gökyözü ne bulutlar ne de ılıkça esen rüzgarlar yok. Çıt yok, ölü şehre dünüştü işte yokluğunda kocaman şehir. Şimdi gülümsemelerine sığınışlarım var kadınım. Hadi çık gel artık birden. Şenlensin suskun dünyam.

( Yaşam Heybemden - 92- başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 13.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu