Boş
lakırdı leyleğin ta doğuştan mesleği;
Burası
er meydanı sözü olan konuşsun…
Sevmekte
sevilmekte fıtratında beşerin;
Yar
olup yar gönlünde izi olan konuşsun…
Size
susun diyen yok edebe biat yeter;
Has
gülün bahçevanı sanata sanat yeter;
Pes
etmek kolay amma gayrete inat yeter;
Birbirine
bakacak yüzü olan konuşsun;
Kimisi
hep kavgada fareyle kedi gibi;
Kimisi
hep yanyana ediyle büdü gibi;
Kimisi
mezarından fırlamış ölü gibi;
Şu
gönül sofrasında cüz’ü olan konuşsun…
Hece
vezni seslenir, mutlaka duymak gerek;
Serbest
vezin denmişse serbest değil mubarek;
Çoğumuz
karalıyor bilerek, bilmeyerek;
Kafiyeyle,
redife naz’ı olan konuşsun…
Haddini
bilmeyenin kalemde teri olmaz;
Hele
çıksın meydana dizinde feri olmaz;
Bülbüller
diyarında karganın yeri olmaz;
Dilinden
türkü akan sazı olan konuşsun…
“Oku”
diye başlayan hak dinin neferiyiz;
İşimize
gelmezse, bu yolda seferiyiz;
Madem
ki şairleriz, şiirin has eriyiz;
Yazılan
kitaplarda gözü olan konuşsun…
Bırakın
lamı-cimi herkesin belli seyri;
Kaybolacak
şiirler olursak ayrı-gayrı;
Doğruya
doğru diyen susar gelince eğri;
Edebiyat
bağında özü olan konuşsun…
Çalınan
şiirlerin nerde haddi-hesabı;
Köşelerde
çürüttük sayfa sayfa kitabı;
Unuttuk
sanki biraz sanat denen hitabı;
Çoklardan
bıktım artık azı olan konuşsun…
Gitti
Cemal SAFİ’ler vurgunda gitti sanki;
Karakoçla
birlikte mihriban bitti sanki;
Bizden
olan cananlar bizi tüketti sanki;
Derdimize
dermansa tuzu olan konuşsun…
Ali
ALTINLI – 25.10.2018
Saat:
00:17