Değerli okurlar; sizleri artan PKK eylemlerinden ve şehit cenazelerinden, Kırşehir’deki şu günlerde yaratılmak istenen kaos tan ve gerginliklerden bir nebze olsun uzaklaştırmak için 1984 yılında Karacaören’de yapılan bir belediye başkanlığı seçimi ve ona yazılan destanı sunmak istiyorum.
1976
yılına kadar köy olan Karacaören; “nüfusu iki bini geçen yerleşim yerlerinin
belediye olacak” yasasına istinaden nüfusu yukarıda belirtilen rakamdan az
olduğu için yurdun çeşitli illerinde yaşayanların ikametini buraya aldırıp
nüfusu birden 2285 kişiye çıkarmasıyla kasaba olma hakkını elde edince yapılan
belediye başkanlığı seçiminde em. öğrt. Celal Arıöz ilk belediye başkanı, sonraki
seçimlerde de em öğrt. İbrahim Torun, onun istifa etmesi sonrasında başkan yardımcısı çiftçi Yusuf
Karaman başkanlığa vekaleten getirilmişti
Yusuf Kahraman’ın süresinin dolmasına altı yedi
ay kala kasabada seçim ve aday telaşı baş gösterir. Herkes kendisine göre bir
aday ve meclis üyesini kafasında hayal etmektedir.
1980 ihtilalinden sonra kapatılan Adalet Partisi varisleri ANAP ve sonradan DYP olurken CHP ninkiler de SODEP ve DSP olmuştur.
Karacaören de 1984 yılında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde sağ kesim ANAP tan Raşit Öztürk ile (Fedaker) DYP den Kadir Yımaz'ı aday gösterirken iki parçaya ayrılan sol kesim de DSP den Yusuf Kahraman ile ODEP’ten de İsmet Arıöz'ü belediye başkan aday olarak gösterirler.
Karacaören’de
yaşanan seçim atmosferi ve heyecanı başka bir yerde yaşanır mı bilmem.1976 yılına
kadar taşıma oyla toplanan nüfus sonradan çıkarılan “herkes ikamet ettiği yerde
sayılacak” yasası ve kasabadan göçenlerin çokluğu dolayısıyla nüfus azalmış
dört aday ve 9 asil, 9’da yedek meclis üyesi işin içine girince geriye kaç
seçmen kalır çık işin içinden.
İşte
bütün hüner geriye kalan bu oyları toplamaktaydı. Sayısı dört yüz-dört yüz
elliyi bulan bu seçmenden oy verecek sağlam kişileri bir kenara koyduktan sonra
geriye kalanın gizli oy atıldığı için kime attığını bilmeye kahin olmak lazım, yıllarca
seçim günü bekleyip te bundan nemalanacak umucuları nasıl ikna edersin. Adamın
işi bununla geçinmek “falan aday şu kadar torba şeker veriyor sen ne verirsin”
gibi açık artırmacılar kendi aralarında “Ne olur seçimler altı aya bir olsa “
diye duasına dururlarmış.
Başkan adayları ve taraftarları her gün bir
kişinin odasında toplanıyor ”şu bize verir, şu vermez” diye tartışırlarken Şık
Omar da tesbih tanesiyle oy sayısı tutuyordu.
İsmet
Arıöz taraftarlarının açtığı bir oda da Çavuş’un Şıko’nun Sali seksen oyu
kendilerine sayarken İreyiz’in Mustafa “Sali tekrar say, yanlışın var, ben yüz
kırkı gördüm ”derken kendi abartısına kendi gülüyordu.
Gadir
Kaanin kazanacağından emin gözüken köylülerinin “Gara Şimşek” diye lakap
taktığı Halaza Şıkoon Yusuf ”Belki beni işe alır ”ümidiyle her gün köy
meydanında “Gadir ağaya oy verenin on dönüm tarlasını traktörümle herk etmek benden bedava” diye etrafına hava
atıyordu.
Bu
ve bu gibi bir sürü olaylar olurken sayılı gün değil mi, seçim günü gelip
çattı.Sabah sandıklara oy atımı başladığında herkes adeta birbirinin izini
takip ediyor bir yandan da “Aha şu Yusuf’un, bu Kadir Kaanin , o Fedakerin “diye parmak
hesapları yapıyorlardı
Oy
kullanılırken oyu kullanan kişinin kime oy atacağını bilen rakip taraftarlarından
biri hemen sandık başkanına “Onun okur-yazarlığı yok, oy kullanamaz” diye
itiraz ederken bir başkası da “Anam evde yatalak, onun yerine ben oy
kullanabilir miyim?”i sormak için sıra bekliyordu. Herkesin oy avına düştüğü bir
sırada aday olup da hırsa kapılmayan, hiçbir şeyi kendisine dert etmeyen,’adam
boşverci’ bir huya sahip olan İsmet Arıöz öğle vakti geçkin evinden çıkmıştı ki
telaşlı, telaşlı dolaşan Gadir Kaan oğlu Çelebiyle karşılaştı. Selam ve hal - hatırdan sonra ”Oğlum
git babana selam söyle, akşama kutlama hazırlığı yapsın, sen niye öyle telaşlanıyorsun ”diye Çelebiye serinlik verdi. Az sonra
Çelebi; ”İsmet ağa sen aday değil misin niye öyle umutsuz konuşuyorsun “ diye
sorunca “ Oğlum benim alacağım asker ve Almancı hanımlarından toplam seksen oy
eder, sen git dediğimi yap….”
Uzun oğlanların Mamo komşu kızları Yapri Hasan’ın Cemile (Cale) ile
evliydi. Mamo’nun sesi ne kadar güzelse Cale’de de Allah vergisi ”İlkokuldan
başka tahsili olmasa da” bir şairlik vardı. Neden etkilenirse ona şiir yazardı.
Şiir ki öyle şiir. Kafiyesi birbirine uygun hemi de sekizli hece vezniyle….
Cale
o yıllarda” sağ ve sol görüş” diye adlandırılan fraksyonlardan sağ görüşü
benimsemişti.Yusuf Kahraman onun emmi oğlu olmasına rağmen “O solcu” diye oy vermemiş
sağcı bildiği Gadir Kaaye vermişti. Görüşler Karacaören’de akrabalığı nasıl
ikinci plana itiyor, işte size bunun ispatı.
Akşam neticelenen oy sayımında; İsmet Arıöz 80, Raşit Öztürk 92,Yusuf Kahraman 101 oy alırken, tahminen 135 oy alan Kadir Yılmaz belediye başkanı seçilmiş, bundan etkilenen Cale de aşağıdaki ALDIRMA EMMİ ALDIRMA şiirini yazıp tebrik maiyetinde Gadir Kaanin evine el altından gönderirken emmi oğlu Yusuf’a attığı iğnelerin bilincindedir.
Ahbapların eğilmedi
Yusuf’un sesi duyulmadı
Karacaören uyanmadı
Aldırma emmi aldırma
Haktan yana olan dinler
Doğru olan bir gün anlar
Boş ver,gülmedi ya onlar
Aldırma emmi aldırma
Helal olsun aldı oyu
Fedaker’in belli huyu
Yusuf’a kazdılar kuyu
Aldırma emmi aldırma
Kadir beyler çaldı sazı
Fedaker’in bitmez nazı
Yusuf’un ağladı kızı
Aldırma emmi aldırma
Fedaker’in bacıları
Kandırdı hep hacıları
Yusuf çekti sancıları
Aldırma emmi aldırma
Sandı ki oyları çekti
Dağ başına ekin ekti
Kazanmadı geri sekti
Aldırma emmi aldırma
Köyünü kapladı çalı
Arı yapamadı balı
Sor Yusuf’un nedir halı
Aldırma emmi aldırma
Kadirler den Yusuf beye
Yıkılmak kaldı hediye
Gurban olsun belediye
Aldırma emmi aldırma
Sodep çiler verdi zayi
Fedaker aldı payı
Yusuf öğrendi dünyayı
Aldırma emmi aldırma
Sodep kalmışsa da yaya
Fedaker gitti aya
Yusuf’u saldılar haya
Aldırma emmi aldırma
Kadir ciler çaldı korna
Göklerde uçurdu durna
Yusuf köyünde durma
Aldırma emmi aldırma
Sodep’e kalsa da çürük
Arı’nın iğnesi kırık
Yusuf’a sardılar sarık
Aldırma emmi aldırma
Fedaker artık öldü
Yusuf’un lambası söndü
Dondurma külahına döndü
Aldırma emmi aldırma
İsmet çiler çıktı ava
Eline verdiler tava
Yusuf çular aldı hava
Aldırma emmi aldırma
Emmi oğlu nolacak halın
Dostlarımız çıktı zalım
Kadermiş ne yapalım
Aldırma emmi aldırma
Gitmiş hacca hacı olmuş
Arkamızdan alkış çalmış
Soy adından utanmamış
Aldırma
emmi aldırma
Güldürmese de bizleri
Fedaker çalmaz sazları
Yusuf’unda diş sızıları
Aldırma emmi aldırma
Kader gülmese de sana
Biz sığındık Yaradana
Yusuf attı karavana
Aldırma emmi aldırma
Boş ver
ağlamasın karın
Kim bilir ne olacak yarın
Birde Yusuf’a sorun
Aldırma emmi aldırma
Kadir kazandı bir kere
Fedaker düştü yere
Yusuf’un gidişi nere
Aldırma emmi aldırma
Sodep’e olsa da yazık
İsmet’imin bağrı yanık
Yusuf’a attılar kazık
Aldırma emmi aldırma
Dertler dizilir artar da
Doğru insan girmez yurda
Hele gidin sorun Yusuf darda
Aldırma emmi aldırma
Doğru sandılar herkesi
Düştü Yusuf’un maskesi
Nasıl da kesildi sesi
Aldırma emmi aldırma
Koynumuzda besledik yılanı
Nasılda dinledik yalanı
Ettiler yemin, talanı
Aldırma
emmi aldırma
Sanırsın köye yettiler
Ne çabuk geri teptiler
Sorun Yusuf’a nettiler
Aldırma
emmi aldırma
Dostu düşmanı tanı
Bunlar kalmasın anı
Bir gün gelecek zamanı
Aldırma
emmi aldırma
İstedik başa geçmeni
Doğru işler seçmeni
Huzurla ömür biçmeni
Aldırma emmi aldırma
Kör lambayı Yusuf yaktı
Karalandı beyaz bahtı
Boşunaymış tacı tahtı
Aldırma
emmi aldırma
Cale diyor bunu böyle
Al Fedaker sembol eyle
Yusuf avunacak neyle
Aldırma emmi aldırma