** Uzak kalınca ne de çok artıyor özlemler. Rüzârlar essin getirsin kokusunu diye bekliyor insan.

**  Etrafımızı sarmış perdeler. Hadi yırtalım; bakalım açılsın pencereler.

**  Birbirine kavuştu sözlerimiz; ne de güzel oldular kucak kucak.

**  Depozito bırakmıştım ya bir yere gitmeyesin diye. Vazgeçtim ! Yansın be depozitom.

**  Dökülür mısralar satır satır gözlerden. Canlanır tabiat ; birden.

**  Dudaklarım çatlak çatlak. Susadım ! Neredesin?

**  Çoraklanmış hüzünler ve özlemler seninle dönmekte bir bir mutluluklara.

**  Geldin ya sen; döllenmekte sevdam yüreğimde.

**  İçimde birikmiş onca çığlık ve bekleyişlerin avaz avaz haykırış zamanı arttık. Kuraklık bitti sevgi yağmurlarında.

**  Ne kadar çoksa hatıran; ömür azalmaktadır inan. Gölgelerdir arkanda sıralanan ve artıkça nasiptir azalan.

** Vazgeçilmeli tutsak olunan sahte sevdalardan, cenderesinde preslenen onca sığ abes tutkulardan.

**  Ah şu yüreğimdeki her an büyüyen sarmaşık. Nasılda sararsın güzellikleri sımsıcak.

**  Ayaklansın umutlarımız, kanatlarda ruhumuz; bir nefes işte... Öyleyse kıbleye yönelsin yüreğimiz.

**  Nice aldanışlara düşüren rüyalarda yaşar gibisin. Aç gözlerini , uçuşsun  kelebek kanatları .

** Kirlenmiş her şey ; maskeler takılmış suratlara. Alçalmış insanlık. Gel bak kırmızı halı serdim yoluna. Bırak günü birlik sevdaları, avunma, aldanma. Hadi yürü halıda salına salına gir yolun sonunda gönlümün koynuna.

**  Dinlen gölgemde, serinle. Pınar gibiyim iç işte; çekinme. Dudaklarını değdir tenime.

**  Bir darağacı gibi alem. Ama sen varsın; bıkmadan binlerce umudu kulağıma fısıldayan

**  Şahidisin her şeyin; gözümün üstündeki kaş gibisin.

**  Seni terk edecek gölgelerle oyalama kendini. Gel bana. Sıcacık kalıcı yerin hazır gönlümde. Hadi yol senin koşsana.

**  Vefasız dudak aralarında silinmiş adın. Gel dualar olsun dudaklarımızda; beraberliğimizi yaratalım.

**  Yüz çevirmeli artık , sırt dönülmeli kahreden hüzünlere. Unutulmalı yarına dair evham ve korkular. Yaşanan anda yeniden yaratmalı insan kendini.

**  Bırak dilimi sen gözlerime bak. Her şeyi yalansız riyasız onlar anlatacak.

**  Gel pişmanlıkların acı sızıları sarmasın içini. Hüznüm özlemim sevdam yol göstersin bir bir. Gözyaşlarım rahmete dönüşmesin. Aradaki uzak mesafeler bağlasın yüreğime seni. Bu özlemlerini yüreğine indir. Ezberlerde sözlerde kalmasın. Düşün ve sarıl uzaktan da olsa sevdama.

 

 

**  Umudumu ve hayallerimi sana ulaşmak için zamanın iplerine yükledim. İçimde bir gül gibi baharlar olup yapraklandın yeşil yeşil .

**  Sen aklıma yüreğime düştüğünde tabiat susar. Ne görüntüler kalır ne ses. Huşu ile sana ibadet eder her şey.

**  Yeni notalar keşfettim. Sana besteler yapmak için. Dinlemek istermisin?

**  Zırhınım ben. Toplamışsın yıllardır bir mıknatıs gibi; onca korkuları, hüzün ve dertleri. Şimdi onlar bir bir terk edecek seni. Çiçekler, kuş cıvıltıları ve sevdayı çekecek yerine.

**  Teninden sıyrılıp ruhuna yolculuk yaptığında orada seni beklediğimi göreceksin.

** Kapat kulaklarını parazit seslere, yum dudaklarını; konuşma kimseyle. Lüzumsuz safraları fırlat at topyekûn. Tavan arasından saçlarını yuva yapan tozları temizle. Elini koy sol göğsüne, hisset senin için çarpan biçare yüreğimi.

** Kattın önüne getirdin buralara kadar. Ha gayret be es, al taşı beni daha nice uzun yollara.

 ** Kokun, sesin ve hayalinle idare etmekten iflastayım. Gel nefes ol, sar, ısıt beni koynunda. Kıskaçtayım.

 **  Gönlümde aç açık değilsin ya ondan senin afran tafran. akıllı olda kontratı iptal ettirme bana. Açarım yoksa tahliye davasını, bulamazsın barınacak yeri , yurdu.

 **  Çocuk yorgunluğu benim ki. Yıllardır koşuyorum hiç hissetmedim yorgunluğumu.

 **  Burada işte böyle bir başka esiyor rüzgâr. Birdenbire sende gelsen ne iyi olur. Bir vuslat gönlümüzde yer bulur.

** Parka bahçeye caddelere gerek yok. Ben içimde gezerek sabah ediyorum zaten.

**  Huzur buldu rüyalarım bile sen geldin diye.

** Nasılda katran karası çöktü yüreğime. Hadi ilikleyin düğmelerinizi, aydınlıklar diz çökün önümüzde.

**  Mazim de sen, anımda sen, atide sen. Dilerim el ele ebediyette de yine sen ve ben. O zaman neymiş ölüm denilen.

**  Her yeni günde seninle filizlenip yeşeren bir fidan gibiyim. Sen can suyumsun.

**  Sevdam yıllar sonra alıştırdı beni sana. Nefesim canım oldun bütünleştik kadınım.

** Ağlarken bile hep güldüm ben gizlice; sen varsın, bekliyorsun diye.

**  Kırlangıçlar dansı var gökte. Çekirgeler yerde. Çakallar uluyor ötelerde. Nedir bu günler böyle. Gel de sövme dibine dibine.

**  Varlığın her gün yaşama yeniden tutunmak gibi.

**  Ağladığımda yedi renk birden dökülür gözlerimden.

**  Yağmur yağıyor  bardaklarca. Ve geldiler martılar masama. Şu gagalarında lakırtılar getiren yardan yana. Kanat çırpışlarında hasretler ve hani şu geceleri dost olanlar yalnızlığıma. Özlemiştim buyurun oturun içelim çayımızı yudum yudum demlice. Haydi dostluğa hadi şerefinize.

**  Merhaba der aydınlığı ile sabah. Tepededir sonrasında güneş ve saplanır akşama ilkindiler. Ve kavuştuğunda karanlıklar gecelerine kurşun seslerinin ölümü başlar yüreğimde.

( Do Re Mi .. Es- 20- başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 8.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu