** Uzaklarda belli belirsiz kızıl kıvılcımlar kaybolmakta
gökyüzünde.Ve aramızda kristalden zamanın parçaları.
** Bulutlara bindirdim gökyüzünden. Sana dair özlemler
rüzgarlarla sürükleniyor inceden süzülen yağmurlarla; yine bu akşam üstü alnına
değiyor. Hissediyormusun ?
** Eylül'e kaldı yine
hevesler. İçimde geveze susuşlar.
** Kim bilir ki içimdeki
besteleri her akşamüstleri.
** Hep gülesiniz diye
sizler; ağlamayı yüreğime hapsettim yıllardır.
** Suyun ferahlatıcı
serinliği gibi can vermekte nefesin tenimde.
** Çölde susuzluğumu gideren kuyulardan su getiriyor bakışların.
Ah şu yüreğimdeki teselliler ve o gözlerin olmasa kurur giderdim.
** Çırpınıp duruyor sevdam
martı kanatlarında çığlık çığlığa.
** Varlığın huzurlar
giydiriyor yüreğime. Göğüs kafesimde bir kemanın melodileri çırpınıyor daima.
** Sana olan hasretim
elinde avucunda; tutsana.
** Martılar maniler
söylüyor çığlık çığlığa kanatlarında.
** Bu gece içmeliyim sabaha dek. Bir miktar yakamoz denizden,
biraz bulutlar gökyüzünden makaslayarak ve martı çığlıkları yüksek volümden,
biraz yaz aşklarına inat ömürlük sevdanın tozu, hasret mutluluk işte bolca.
Muhteşem bir kokteyl ve yudum yudum iç be gönül...
** Kimi bir gün de yaşar dört mevsimi, kimi bir yılda... Ve
gömülür bir gün dört mevsim ortasına. Kimileri de çizer inşa eder ve yaşar
doyasıya beşinci mevsimi.
** Sus... Öyle uzan koynumdaki özlemlere.
** Çok özlemiştim sizi. Ağlayan çığlıklarınızı, dans eden kanat
çırpışlarınızı. Küstünüz mü ne? Hadi çıkın ortaya çığlık çığlık gelin bu şehrin
sahiline.
** Sevdam hala çeyiz sandığında kat kat. Açılıp
dökülecek ortalığa saçak saçak .
** Öldürür beni hep gecenin karanlığı çaresiz
hüzünlerde. Canlanırım gelebilme umudunla her yeni gündüzlerde.
** Gönlümde kurduğun
saltanatında emir kulunum.
** Bir sen varsın daim içimin çektiği. Unutma hiç
emi.
** Hep filiz gibi yıllardır sevdam.
** Yaşamak! Yaşamak işte seninle; öylesine ve ölesiye!
** Ne kadar eskirse eskisin gönüller; inanın hep tazedir sevdalar.
** İçimde bir hançerin iniltisi; sensiz yalnızlıklar bile mümkün
değil ki..
** Hüzün yumağından gece dokunmakta iplik iplik yüreğime.
** Gönlümde, zihnimde, ruhumda, her an şükrümde ve duamdasın
kadınım. Umarım birlikte olur ebediyete yolculuğumuz ve orada komşuluğumuz.
** Yırtıktır hayat denilenin cepleri. Basıp geçilen yerlerde zaman
dökülmüştür sere serpe. İnsan toplar her yeni günün zamanında ne kadar acı ve
hicran, özlemler varsa. Asılı durur ileride hülyalar, ulaşmak ne kadar da zor.
Ve istekler kalır, saklanır hep kuytularda.
** Sahile davet ettiler beni bu gece
martılar. Anlatacakları varmış bire bir.
** Davul zurna sesleri
içimde; gökyüzünde şimşek aydınlığı ve martılar ağlaşmakta.
** Yaşamaktan medet ummak
her nefeste, böyle tedirgin ve ödlek.
** Dikip bakma öyle gözlerime. Bırak nefesin ensemde; kesme
yolumu, ha çıktı ha çıkacaksın diye korkutma beni ey ölüm. Seni bekliyorum
elimde gülüm. Geleceksen gel. Korkutma yeter ki her gün.
** Yüzükoyun bırakılan onca hasretler öksüz ve yetimdir çoğu
zaman. Ve susar yüreğinin garip hücrelerinde.
** Yüreğim vahşi bir
hayvanın, bir evcil hayvanı kovalaması gibi soluk soluğa çırpınıyor. Bitkin ve
yorgun ayaklarım.
** Karanlıklar bir hançer
gibi saplanacak gündüzün bağrına az sonra. Ve ne günahlar yaşanacak kim bilir
kuytularda.
** Ne güzel anlaşırken her lisanda balım; sükut etti birden
yüreğin. Şimdi dünyayı neyleyeyim.
** Benim gönlüm ambargolu ve gezi yolum onunla saman yolu.
** Bir mahzun ve sessiz bu şehir sen gittin diye. Dalgalar
oynaşmıyor ve suskun martılar. Gel de coşsunlar gönlümde.
** Bir bakmışsın olmuşsun
körkütük sarhoş ve şarkılar dilinde.
** Gönlümden maya çaldım
yüreğine tutsun diye.
** Dağlar yüklü gözlerin.
Bakınca etrafına gözdağı verirsin.
** Ben umutların köşe
başlarında her saat nöbet tutarım.
** Ne ızdırap ve elem
verici hayat. Birini beklerken; birilerini bekletmek. En kötüsü de ölümü bekler
olmak, çaresiz , ürkek Ve bir şeyleri hep bekleyerek yaşamak. Bir zehrin yavaş
yavaş kanımızda dolaştığını ve sinsice kurulan pusuları hissederek! Her şeye
rağmen yinede umutlar yaratarak , bir cenderede günbegün sıkışarak.
** Karanlık hükümran şimdi kentimde. Bir karanlığı olacak
herkeslerin. Kıyamet alabildiğine, çekilecek yaşamın perdesi üzerimize.
Gülüşler donup kalacak öylece dudaklarda. Unutulmak kaçınılmaz ve anılmak koca
bir hayal. Unutulmuş olmak bile gelmeyecek akıllara. Giderken tek gideceksin, o
an kaçışacaklar sağa sola. Onun için şimdiden yaklaşmalı Allah' a !
** Gözden düşmeler neyse de; gönülden düşmek, geri dönülmez yer
gibi.
** Yol arkadaşım, sırdaşım olur her gece; heybemde azığım
sessizlikler.
** Gece oldu ya çırılçıplaktır
çoğu insan. Öyle ya kaybolacak zifirinde karanlığın. Neysen öyle gelsen ya etraf aydınlanırken.