Dokunduğum
her çiçek bana gülüş atıyor
Deniz
şarkılarıyla gök seni anlatıyor
Yokluğunun
acısı ciğerime batıyor
Sar
soğumuş bedeni can beklerken ölümü.
Hanemin
matemiyle bak arşı sardı sürur
Tüm
geceler seherle kumlara çarpar vurur
Dalgalar
ezberlemiş ismini söyler durur
Sor
rüzgâra eseni savur artık külümü.
Yanardağın
alevi toprakları yarınca
Sevdasının
uğruna su taşıyor karınca
Cennet
gibi yeşermiş makamına varınca
Har
yakarken sineni soldurma ha gülümü.
Vücudu
yok farzedip kendinle aynı bilsen
Sürükleyip
bulutu tam üstümüzde delsen
Karanlıkta
sessizce baykuş misali gelsen
Yar
zorluğun nedeni bağladım ben dilimi.
Kapanmaz
Şah sofrası ehli gönül nerede?
Ayrılık
var arada gezer farklı derede
Ruhu
katık ederek vasıl ol bir kerede
Yor
Leyla’yı seveni harap etme çölümü.
Aşkı
yazayım dedim kelimeler susuyor
Muhabbet
olsa gerek duyanlar hep pısıyor
Tarih
ilminle dolu kitap seni kusuyor
Kar
dondurur gideni sakla birkaç bölümü.
11.02.2014
Ahmet
Çelik