İki Hikâye
Çamurlu yol… Sağlı sollu köy evleri… Bahçelerde tavuk, ördek, hindi… Traktörlere havlayan köpekler… Köpeklerin arasından sırtında okul çantası ayakları terlikli ilkokul öğrencisi bir çocuk sevinç içinde hızla geçti. Elinde papatyalar… Evin demir kapısını tekmeledi. İçeriden “Geldim Efe, geldim. Vurma oğlum.” Çocuk çiçekleri arkasına saklayıp aralanan kapıdan sıvıştı. Kadın arkasından baka kaldı. Çocuk odaya girdi. Kadın peşi sıra yürüdü. Kapı eşiğinde dikildi. Çocuk çantasını karıştırıyordu. İzlendiğini fark etti. Yerinden fırladı. Kapıyı kaparken heyecanla “Çağırdığımda gel anneee!” Kadın kapı arkasında dikilmiş beklerken sevgi dolu ses “Gelebilirsiiin!” Kadın önce başını içeri soktu şöyle bir baktı sonra girdi. Çocuk duvar önünde dikiliyordu. Gülümseyen yüz, üst sırada eksik bir, alt sırada eksik iki diş… Sağ tarafa bir adım kaydı. Çapraz biçimde koli bandıyla yapıştırılmış papatyalar…
*
Yaşlı kadın elinde sepet market rafları arasında geziniyordu. Şarküteri reyonu önünde durdu. Sucuk raflarına dikkat kesildi. Bir kangal sucuk ışıldıyordu. Tam alacak fiyat etiketi gözüne çarptı. Canı sıkıldı. "Maşallah, maşallah market değil sanat galerisi." Etiketi söküp kangala çapraz yapıştırdı.
(
İki Hikâye başlıklı yazı
E.Kirişçi tarafından
9.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.