Geçenlerde Mustafa KUVANCI hocama bir konuda mesaj attım. Hocam beğenmediğim veya beğenilmeyen yazılarımı silmek istiyorum. Bu konuda tavsiyesini sormak istemiştim. Bana "silme kalsın her yazıda bir ders vardır mutlaka, bundan sonra daha seçici olmaya çalış" şeklinde öğüt aldım.

Bir kaç gündür bu konu üzerine düşünüyorum. Diğer yazı dostlarımdan aldığım tarifi olmayan mesajlar ve öğütler beni daha da mutlu etti. Ama yine de yüreğimin bir kenarında ufak ta olsa kırgınlık vardı. Aslında buna kırgınlık denmez. Benim kendimde yarattığım bir iç burukluk diyebilirim.

Siteye üye olduğum günden beridir de kendimce her gün istatistik yapıyorum. Bakalım yazılarımı beğenen kaç kişi olacak. Bakalım yazmış olduğum yazılarımla bir şeyler verebilecekmiydim.

Bu gün bir baktım bir günde toplam 91 kez yazılarım okunmuş. Gece saat 24 de kadar da bu sayı artabilir. Buradan şunu çıkardım. Demek hocamın bir bildiği vardı. Önemli olan burada kendin ol. Yazının o kadar iyi olup olmadığı da önemli değil. Tabii yine hocamın dediği gibi gün geçtikçe kendimizi geliştirmemiz gerekiyor.

Mehmet Ali ABAKAY yazı dostumun da dediği gibi yazılan yazının aynen ilk yazıldığı gibi olanı güzeldir. Çünkü yazar o an ki duygularını, ruh halini öğle görmüş ve o şekilde yazıya aktarabilmiş. Yazının en güzeli de budur.

Baktım burada bulunan çok yazı dostumdan çok şey öğreneceğim. Kimleri sıralayım bilmem ki. Ayten hocam zaten başımım tacı. Buram buram tarih kokuyor. Denizce denizin kızında doğallığımı, köyümü görüyorum. Adem ile Zekeriya'nın şiir ufku uçmuş gitmiş. Faruk ve Selahattin nereden buluyorsunuz o aklımı karıştıran kelimeleri.İsmet Top arkadaşım da halen gençliğimin isyanlarını görüyorum. Ne diyeyim yahu hepiniz harikasınız. İnşallah bu böyle devam eder.

İnanıyorum ki çoğumuzun yüreğinde belki aynı duygular vardır. Çoğu zaman yapamadıklarımı yazılarımla aktarmaya çalışıyorum. Bir kere şuna kesinle inanıyorum. Yazarların ve şairlerin yüreklerinde öyle kötülük üç kağıtçılık olamaz. Ufak tefek hatalar yapmış olabilir.

Mesela benim gibi bir türlü şiir yazmasını beceremedim. Mustafa hocam bu konuda da beni uyardı. Böyle düşünme sen yazmaya devam et. Ancak sana şunu itiraf edeyim düz yazın daha güzel dedi.

Buradan şunu çıkartmak istiyorum. Birileri bir şeyler söylüyor ise önce dinlemesini öğreneceğiz. Mutlaka doğruluk payı vardır. Ben dinledim ağzımın payını aldım. Kötü mü oldu. Benim için çok iyi oldu. Bu vesile ile hepinizden Allah razı olsun diyorum.

( 124- Önce Dinlemek Lazım başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 26.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu