AĞAN DAĞI İLE DAMLACIĞINA 2. Bl

 

Yücelerden yücesin başından dumanın gitmez

Kekliğin, kartalın, bülbülün yuvası saymakla bitmez

Tavşan vuramayan avcıların yüzleri gülmez

Avcılara taş yağdır sen, acıma ey Ağan Dağı

 

 

Yılan, kertenkele eteğinde mevzisine kurulur

Bir insanı sokup öldürdükleri nerede görülür

Toprağın bereketlidir her yıl köstü ile sürülür

Damlacık'ta kaplumbağalar gördüm ey Ağan Dağı

 

 

Bazen kırat gibi celallenir şaha kalkar kişnersin

Sellerin le Kızıl Dereyi defineci gibi deşersin

Taşı, kayayı, kumu Karacaören'e sürersin

Köyüm sana emanet ey koca Ağan Dağı

 

 

Sandım ki çölün ortasında varılmaz bir serap

Tepende şahin koymadı bir sürü çapulcu Arap

Ara sıra defineciler kazmışlar her yerin harap

Dirisin, canlısın yaranı iyi sar ey Ağan Dağı

 

 

Mevsimlere göre çeşit çeşit boyalar sürünür

Kayseri'den başka Çiçekdağ'dan başka görünür

Gurbette olanlar hasretinden yanar arınır

Yazım, kışım, baharım sen de geçsin ey Ağan Dağı

 

 

Ağan Dağı seni ne kadar yazsam duygular yetmez

Sırların çoktur bilgim daha derinlere inmez

Yeşil gevenler de çay pişiren çobanlar geriye gelmez

Beni de o çobanlardan say ey Ağan Dağı

 

 

Zamanla çok çıktım Ağan Dağın yüce başına

Birçok ağıtlar yazdım yalçın kayasına taşına

Damlacık bile dayanamadı akan gözyaşıma

Dertlerime sırdaş oldun bak ey Ağan Dağı

 

 

Ey koca dağ, söyle ne zaman yetecek vaden

Buna şahit olmak istiyor bendeki ölümlü beden

Yoksa İsrafil 'in sur düdüğünü mü bekler gövden

O gün Damlacık'ta beni de sakla ey Ağan Dağı

 

 

Bir arzum var Seyfe Gölü'nden doyasıya seyretmek

Güneşin ilk ışıklarının kızıllığını tepende görmek

Ayla yıldızın seni aydınlatma yarışına gülmek

Dünya durdukça ay'la yıldız'la kal ey Ağan Dağı

 

 

Sarı çiğdemlerinin kokusu tüm ovaya yayılır

Mantarından, kengerinden yiyenler tadına bayılır

Evlek bilmeyenler yorgun düşer acemi den sayılır

Alıcın mideye, kuş burnun sağlığa fayda ey Ağan Dağı

 

 

Kış gelince üstün başın bembeyaz örtüye bürünür

Tipi çıkınca karlar Damlacığına kürünür

Bahar sıcağında azar azar erir suya dönüşür

Damlacık ta damlaların bitmez ey Ağan Dağı

 

 

Seni nasıl met edem, sözü nerede bitirsem

İçimde yanan sevgi volkanlarını nasıl söze getirsem

Yetmez ise evliya'ları, enbiya'ları dile getirsem

Dadaloğlu, Mahsuni sana da yazdıklarımı ey Ağan Dağı

 

 

Erdoğan'ım vaktim saatim dolunca Kepir'e varsam

İlim sahibi din bilginlerinden Kıble'siz yatmanın iznini alsam

Görmeme mani olursa Çatal Kayayı aradan kaldırsam

Sonsuz seyrine doyum olur mu ey koca Ağan Dağı


 ERDOĞAN ÇALIŞKAN 22 05 2010

 Damlacık= Dağın tepesinde içinde sular damlayan resimde beyaz gözüken bir mağara

Kepir = Karacaören köy mezarlığı  

Babamdan esinlenerek şiire ilk başladığım yıllardan kalan nostaji

( Ağan Dağı İle Damlacığına 2.bl başlıklı yazı İpciERDOĞAN tarafından 29.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.