Geçtiğimiz 5 Mart 2022 günü Edebiyat Evi hanımefendilerinden Eminnur Güler Acar hanımın “Doğum Günüm Bugün” adlı paylaşımına yaptığım yoruma cevaben yazdığı kısma ithafen anlatmak istedim.

Bu vesileyle tekrar doğum gününüzü kutlar, ellerinizden öper saygılar sunarım.


Aldatmaz soyadı Türkiye’de epey olmakla birlikte maalesef bizimkinin hikayesi korkarım ki çok farklıdır.


Bu soyadı doğum yılını E-Devletteki soyağacı sayfasından bilebildiğimiz yoksa sadece tahmin edebildiğimiz dedem almış, kendisi 1890 doğumlu. Mersin’in Tarsus İlçesinde doğmuş olan dedemin adı da “Dede” yani bir çocuğa neden bu ad verilir bilmiyorum ama hep ilginç bulmuşumdur Allah gani gani rahmet eylesin.


Dede genç yaşta aşık olmuş, sevmiş evlenmiş Mersin’li bir hanım ile ve sonrasında 1. Cihan Harbi’ne gitmek üzere orduya katılmış. İstikamet Yemen Cephesi.


Orada İngilizler tarafından esir alınan binlerce Osmanlı Türk askerleri gibi, kah açlıktan, kah hastalıktan, kah işkencelerle ölüp şehit olmamış, Hindistan’a götürülmüş ve İngilizlerin esaretinde 7 yıl Hindistan’da kalmış. İngilizler malum Uluğ beğimiz yolbaşçımız devlet kurucumuz ebedi liderimiz Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’na katılamasınlar diye Filistin/Yemen Cephesi esirlerini özellikle serbest bırakmadılar çünkü öyle ya bu esir Osmanlı Türk askerleri eğer serbest kalırsa hemen koşa koşa Kuvvay’ı Milliye saflarına katılacaklardır.


Tabiki bu 7 sene süren esaret nihayete erdiğinde dedemin kendi anlatımıyla değişik zamanlarda ve değişik cephelerden Hindistan’a esir getirilen Osmanlı Türk askerlerinin birçoğu çoktan vefat etmişler.

Tahminen 3 bin kadar Osmanlı Türk esiri Hindistan’da İngilizler’in tuttuğu vatana geri gelebilmişler, yani 1924 yılında dedemin anlatımıyla resmî şekilde bir teslim edilme değil, hepsi kendi imkanlarıyla vatana dönebilmişler. Yani madalya almayan gazilerden biridir, adları sanları da biryerde geçmez bu 3 bin kişinin belki devletin açıklamadığı bir kayıtları düşülmüştür bir arşivde.

Dedem Mustafa Kemal Paşa’yı görmüş, daha ferik (orgeneral) bile atanmadan az evvelki döneme tekabül ediyor.

Ha bir de esaret yıllarında iyi derecede İngilizce öğrenmiş Hindistan’da esir iken.


1924-25-26 yıllarında bu esaretten geri gelebilen gazilerimiz bir bakmışlar ki, Osmanlı diye bir devlet yok, yeni bir devlet kurulmuş ve bu şaşkınlık kolay atılabilecek şaşkınlık değil 7 sene dışdünyadan kopuk esaret hayatı mahrumiyetini yaşamış gazilerimiz için.

Dedem doğruca memleketi Mersin’e varmış ki bir de ne görsün.

Nikahlı severek aldığı avradını bir başkasıyla evlendirmiş ağabeyleri…

Öyle ya 7 sene esaret esnasında onu çoktan Yemen Cephesinde isyancı Arapların karnını deşerek kestikleri veyahut bir İngiliz kurşunuyla can verdiği şehit olduğu düşünülmüş,

7 sene haberleşme hiç mümkün olmamış.


Dedem hayata küsmüş bir süre, vatan savunması için cepheye gittiği halde severek evlendiği hanım yüzde yüz emin olmadan şehit olup olmadığına, ondan caymış ve başkasıyla evlenmiş diye.


Sonrasında soyadı kanunu çıkınca bir bakmış ki ağabeyleri “Caymaz” soyadını alıyorlar, dedem onlara imalı imalı bakıp, siz mi caymazsınız demiş, siz benim ölüp ölmediğime emin olmadan kardeşinizden yani benden bile caydınız demiş.

Madem siz caymayı bilenler CAYMAZ soyadı alıyorsunuz, ben ALDATMAZ soyadını alacağım sizden ayrı ve hiçbirzaman aldatmadığım gibi bundan gayri de ölene kadar kimseyi aldatmayacağımın tescili olsun bu soyad demiş. 


Bu soyadı aldıktan sonra tekrar evlenmiş ve işte bu ikinci evliliği Rabia hanım benim babaannem Adana’lı bir Yörük kızı…


Dedemin ilerleyen yaşında ilkin amcalarım doğmuş halam doğmuş ve sondan birinci olarak babam doğmuş 1938 yılında. 


Dedem “Dede Aldatmaz”ın özet hikayesi böyledir, soyadımın doğuşu böyledir. Asil mi değil mi, vezir mi rezil mi siz karar verin.



9 Mart 2022, Amsterdam

Alp Aldatmaz

( Aldatmaz Soyadımın Hikayesi başlıklı yazı Alp.Aldatmaz tarafından 9.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.