Koşarken düşürür aşkını
Sesi gür çıkar fakat
Bir o kadar da cılızdır
Sevdi mi
Tüm dünyayı sever
Bu adam konuşacağı zaman söz ister
Ve konuştuğu zaman
Tüm kainat susar
Onu dinler
Ve onaylar
Bu adam duvarların üstüne çizilmiş
Gerçek mi yalan mı bilinmez ama
Sorsak her şeyin cevabını verir
Binaların üstünden atlar
Ve yaralamaz hiçbir tarafını
Aşkını kimseye söylemez fakat
Öyle belli eder ki
Gözleri bile kıvılcım saçar
Güneşin altında uyumayı sever
Bedenini kavurur
Sonra oturur masaya
Kalemi eline aldığı zaman
Payını verir yazdığı şiirin
Kelimeler anlatamaz bu adamı
Bilekleriyle dağları devirir
Bir üflemesi ile
Okyanusları dalgalandırır
Ve çeker yalnızlığın fotoğrafını
Acıları birbirine katarak
İnsanların bilinmez kavgalarını başlamadan bitirir
Bu adam bir o kadar da inatçı
İnadıyla yıkar tüm fidanları
Yıkar yıkar yıkar
Ve bir ağaç bekler
O fidanlardan
Bir orman karşılar onun inadını
Sonra bırakır kendini toprağa
Ve bulur kendini toprakta
Bir daha çıkmamak üzere