-Bu bir aný yazýsýdýr-

   Yirmi yýldan daha önce bir zamandý sanýrým. Bursa’da, web site barýndýrma ve isim tescil vb. hizmetler sunduðum bir müþterim vardý. Eczacýlýk yapýyordu. Ayrýca iyi bir yazýlým uzmaný olduðu için sýkça görüþüyorduk. Sanat ruhunu da dünyasýna kattýðýndan ortak alanlarýmýz çoktu.

   Bir gün iþyerini ziyaret ettiðimde, caddenin ortasýnda büyükçe bir süs havuzu gördüm. “Madem böyle bir havuz yapmýþsýnýz, çalýþan motorlar oksijen de üretiyor, içinde balýk beslenemez mi” dedim.
Bunu tek ben düþünecek deðilim ya, birkaç kez denediklerini belirtti. “Havuza yaþayabilecek türden farklý balýklar býrakýyoruz. Üzerinden bir gece geçiyor adeta uçuyorlar.” dedi.

Merakla, “Nasýl olur, havuzdaki balýklarý kim alsýn, kedi yakalasa bile hepsini tutamaz ki” dedim.

“Yok kedi iþi deðil bu, iki ayaklý farklý canlýlar var, akvaryumda yaþamaz bunlar, tavada piþirip yiyorlardýr” diye cevap verdi.

   Ne diyeceðimi þaþýrdým. Buraya kadar mý düþtü insanlar, mide, nefis ve haz odaklý bir yaþamdan ortak bir anlayýþý nasýl üretebilirdik ki?

   Laf lafý açýyor iþte. Yazýlým çalýþmalarýndan bahsetti. Türkülerin kulaðýný çýnlattýk derken eczacýlýk mesleðiyle ilgili olumu- olumsuz tespitlerini aktardý. “Bir þey anlatayým da nelerle uðraþtýðýmýzý gör” diyerek konuyu deðiþtirdi.

-Bir akþamüstü eczaneme müþteri geldi. Lüks çantalý, kravatlý, takým elbiseli, memur týraþlý bir beyefendi. Bakan veya bürokrat zannedersiniz. Selamlaþtýk ve nasýl yardýmcý olabileceðimi sordum.

-Eczacý Bey, evimize fareler dadandý, nasýl bir ilaç önerirsiniz?

-Bizde fare kapaný olmaz, fare ilacý hiç olmaz, birkaç çeþit fare zehiri var, tarifine uygun þekilde

farenin dolaþtýðý yerlere býrakýnýz. Çocuklarýn ve evcil hayvanlarýn ulaþamadýðý yerler olsun.

   Bu diyalogdan sonra, bir paket fare zehrini alarak gitti. Bir hafta geçtikten sonra, iþten dönüyor olacak ki, ayný görüntü ile tekrar uðradý ve sordu:

-Eczacý Bey, tarif ettiðiniz gibi yaptým. Bir haftadýr fareler görülmüyorlar. Zehri yemiþler midir acaba?

diye sorunca, mesleki deneyim ve yetkimizin dýþýnda bir soru yöneltildiðini anladým. Müþteriye de kýrýcý olmamak için mantýklý ve ikna edici bir cevap vermek gerekiyordu:

-Beyefendi, sattýðýmýz her ilaç ve yardýmcý malzemeler; bakanlýktan izinli ve ruhsatlýdýr. Ve ecza depolarýndan tedarik ederiz. Sattýðýmýz her ürün yasal bir izin ve prosedür dahilinde müþteriye ulaþýr.
Ne tür etki yaptýðýný, olumlu ve olumsuz yanlarýný, içeriðini biliriz, bilmek zorundayýz. Bazen hekim yanlýþlýkla ilaç dozajýný yüksek yazabilir, þüphelendiðimizde bizzat hekimi arar bilgi alýrýz. Fakat bir hastanýn veya farenin ilacý içip içmediði konusunda fikir yürütemeyiz. Ancak içilmiþ bir ilaç veya zehir konusunda açýklama yapabiliriz. Bu sizin sorduðunuz soruya bir veteriner dahi cevap veremez.
hayvan psikolojisiyle ilgili bir durum bu. Kameralý bir sistemle ancak tespit edilebilir.
Zehiri yemiþseler ve içiniz rahat deðilse, bir paket daha satýn alabilirsiniz” gibi uzunca bir açýklama yaptým dedi.

   Ne yapsýn eczacý abimiz, çalýþmadýðý bir yerden soru gelse de altýnda ezilip kalmamýþ. Mesleki deneyimini de katarak bilgece bir cevap vermiþ. Bazen insanlar cevabýný bildikleri sorularý da sormaktan haz duyarlar, noter gibi bir onaya ihtiyaç duyarlar. Endiþelerini de paylaþacak ortak bir dost ararlar. Alýþveriþ merkezi ile mahalle bakkalýnýn farký budur. Bakkal size daha yakýn ve yol gösterici davranýr. Gelip geçici bir müþteri olarak görmez. Bilmediði bir konuysa da bilene yönlendirir.

   Fakat sorulan soru, fare ile zehir arasýndaki bir olay olunca, masa baþýnda, iþyerinde çalýþan bir eczacý

bilim ve pozitif gerçeklik dýþý bir yorum ve varsayýmla müþterisini yanýltamazdý. Bir avukat arkadaþým anlatmýþtý. “Bazý müvekkiller, gerçeði, doðruyu söyleyince alýnýyorlar. Onlara tatlý masallar anlatýp para kazanmak istemiyorum.” demiþti.

   Dil, usul, uslûp, mimik, ton, yol, yöntem, terkip ve kývam önemli tabi. Siz doðruyu eðip bükmeden samimice söylersiniz de, yalanla yoðrulmuþ bir hamur, ateþe dayanacak mý?

“Emrolunduðun gibi dosdoðru ol” kutsal beyaný karþýsýnda toplumsal, siyasal, kiþisel ve ticari iliþkilerimizin nasýl bir yöne evrileceði; bizim algý, muhakame ve tutumuza baðlý.

    Son söz olarak; eczacýlarýmýzý sevin, onlar bizim yerel ilaç danýþmanlarýmýzdýr. Hekime soramadýklarýnýzý da sorabilirsiniz. Fakat onlarý böyle fareyle, zehirle, farenin beslenme alýþkanlýklarýyla uðraþtýrmayýnýz :)

05.09.2023
Ali Rýza Malkoç
arm.web.tr

Yazýnýn Linki: