Koşmak ritüeli yüzünden yorgun düştü mürebbiye ben
Bu şiir sair zamanların ve bal hükmündeki zehirli okların şiiri
Bu şiir vuku bulmuş bir ikindi güzellemesi
Yaşamak tahayyülü dolayısı ile çiçekli şiirlere âyan olmuş içim
Adanmışların gününde talihli idim
İlk kez bir kırlangıcı sevdim
Koştum
Bahar sarhoşu oldum sevgiden
İlk güneşler o zaman battı
O Allah
Hiç mi hiç kızmadı
O Allah, bize baktı
Gençlik fırtınası kesiyorken bilekleri Allah, bize baktı
Takvimlerde zamanı ikiye böldü Allah
Mavi muşamba boşluğunda içimin boğumunu terk etmem için ömrümü uzattı
Tarih tekerrür etti.
Tarih, kapalı kapılar ardında kalplerde şuursuzca büyütülmüş hoyrat bir çiçek
Ve hayat kapı önlerinde beklemekmiş
Hayat hayhuy etmekmiş
Hayat hiç bitmemiş sunakmış
Allah'a yemin olsun ki,
Ona kat edilmiş ivmeler çılgınlık değil
Ona çıkılmış seferler yolsuz olamaz !!
Apaçık o bizi kurtaracak
Alın çizgilerimde aşk
Yoruldu en masum aşk
Aşk perde
Yoruldu maksut
Dünya dedikleri çanak, şu kadar işte
Aşk gönlüme hediye
Aşk tez haber getirir
Aşk nasipsiz kuşların gözlerindeki siyah tül
Aşk Rahman göğünde bulut yükü
Allah biliyor
Unutmak yüzünden kangrendir ellerim ve ayaklarım
Tamam
O zaman
Kessinler fermanımı
Pervane idim
Divane idim
Bu yüzden vurgun yedim hep
Ve vurgun yerlerine pansuman yapılmaz
Bazı kalplere alenen yararsızdır revir odaları
İçimde
Yüz derece daha çok sevildi sevgi
Bilmeyerek... Ömrümce bilmeyerek kilit vurdum misk kokan has gül bahçelerine
Bahçelerde renk cümbüşüne izin vermedim ne çıkar
Gözlerimde dürdüm beyaz çiçeklerin minesini
Tan kitabını başucu yaptı
Henüz bitti çiçeklerin pembe hülyası
Buraya kadar sürdü avare yaşam
Buraya kadar
Evet, herkes bilsin
Canevi’nde can yok
Ellerimde emanet duruyor çiçekler
Düştüm dünyaya
Yiyici zamandan saparak dosdoğru vardım yürekte ahir olana
Ve zırhlar giydiren zamana zamanın heybetli taşına vardım
İhtiyar gözle
Sözle ve süslü nakışla
Vazgeçip kavak yellerinden aklın delilik rütbesinde yormuşum biricik şiir oklarını
Ve şiir dedikleri eşik
Menzile kırık bir testiyle tatlı serin sular taşıdığım tek ve yegane eşiğim
Ve şiir dedikleri eşik
Bir tanecik göğüm
Gözlerin gecesinde
Ansızın kalbime girdi yakamoz
Belkileri bertaraf ettim
Düştüm dünyaya
Düştüm yekpare
Şuur altı piyeslerin pergelinde dilencisi ve yetimi oldum rüzgarlı ömrün
Vurgun saatlerinde koşarken bilmem nereye
Yüreğimi mengeneye koyup
Sicim gibi yağan yağmura rağmen
Kaldım
Değmemiş
Gece uzun, başı dik ve güzel gözlü
Oysa değil .!
…
O Allah
Bana beyaz çiçeklerin yongasındaki ışıltıyı gösterdi
Kaldırımların yatağında buldum hüzünlü kalbimi
Allah dedi ki
Benden güzel kaderler iste
Benden hep güzeli iste
Ve benden güzelce iste
Benden yeter ki iste
Ben, kendine yorgun
Ben, mürebbiye
O’na yazıldı zamanların vakitsiz şiiri ve
O'na yazıldı
Bal hükmündeki okların şiiri
...
Amenna...
Amenna ve Saddakna .!
Munise Senem UÇAR
(
Alaz Çiçek. Benim Küçük Dünyam başlıklı yazı
munise-senem-ucar tarafından
29.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.