İnine ulaşılması güç gülüşlerin direniş hattında
Pencere korkuluğuna tutuşturduğum bakışlarım kaynıyor
Hasret habercisi bulutlar alelacele birikiyor
Mahal vermez güz mevsimi tezgâh tutuyor ücrada
Umutlar da tükendi aşka...
Kardelen çiçeği yaprağının ardında kara kalem çalışmasında güne eş olan
gözlerin
Rüzgâr tar sesi büyüsünde nefesini esiyor
Cebimde sarı gül fetvaları
Diken üstü vurgunluğunla iyileşmiyor yaram
Hasret kuşanmışlık sarmalında kırıldı yelkenim
Buhran geçen kışlar da sarmadı
beni bağrına sensiz
Kirpiklerimde kar kalıntıları
Sensiz uğramayı unuttu baharlar.
Üçüncü sigaradan sonra
Heveslenmedim bir daha düş kurmaya...
"Ümitsizlik aşındırırken zamanı
Nefrin dualarıyla çınlıyor saat"
Dudaklar duraklar kadar çıplak
Sızlıyor kararmış gök içini içime
Her yanım yıldırım aydınlığın
Sevda sevişmelerin visali düş olup kırılıyor gözyaşı aynamda
Kırılan her parçamda siman vurur hudutlarıma
İyiden iyiye harlanır hasret ateşim
Gülistanlığıma sabır kavrulur
Tadın aşındırır toprağımı...
"Yüreğimden kopan bir serzeniş kıvılcımında tutuşursa bu şehir,
Bil ki bütün yangınım sendendir"...
Yalnızlık çayı yüreğinden dem tuttu
Mevzu keşfedilmemiş sular kadar derin
Ey benim kurduğum tek hayalim
Kaçırma ebru desenli menderes gözlerini
Bir bilsen hasretliğini
Gül olursun diken üstü bıraktığın yaralarıma
Gitme mehtap gibi öyle salına salına
Kırma umudumun son dalını
Bitirme bizi
Yakıt etme ayrılığa...
"Gözlerimden süzülen özleyişlerin yürek deşme telâşesine bağdaş
kurdu
İçime sustuğum hicranın kırgın bir vaveylâ çığlığında gönül
yolcun"...
Yüreğimde parçalanan fay hatları bir daha yüklendi yokluğunla
Sükût fonları karılıyor karanlığa
Kandı kanacak yüreğim rüyalarına
Durmuyor yerli yerinde ruhum
Sayıklıyorum kekeme bir tını da ismini
Ey gül...!
Kalbim acıyor
Duyuyor musun sancıyan sen sesimi..?
Ey Aşk narına mağlubu olduğum !..
Ya yüreğini yüreğime azad et
yada
son bir kez tut yüreğimden
götür beni ayrılığa...