İçimin kar yağışında ağustoslar serpildi
Çöl buhranında açmış menekşe gibi muhtacım sana
İçimde yokluğunun hezimeti ile sızın
Meddücezir tılsımlı ismin kıyılarımda bayram coşkusu
Artlık önlük uyumunda her harfim tutkunun
Kaçak bakışlarının anlığına tutulan gönlüm terk etti ümitsizliği
Hasretinin duruklarında aşk ile bütünleşen tebessümlerin yüreğimi deşen
kardelen...
Sensizlik sayhalarımda yoğruldu ham yağmurlar ateşimden
Müttefik bulutlar ihanet yeminlisi
Peydah edilmiş hislerin dönüş yolunda yüreğim cemrelendi yüreğinden
Gülüşümde gözlerinin bahar güzelliği
Terk ettiğim kâbuslarım alaca renkli sevdalar durağında müşahit
Kalem meftunlaştı bahar müjdeleyen sürmelerine
Susamak ve boğulmak arasında sevdandan kökleniyorum
Tövbeden cayma kaydında dudak bağlarımda ismin dikili
Ey gül..!
Sensiz alınmış her nefes fuzuli
Dikenler hatırına sarmala beni...
Mahalli yas ahuzarlığında
Pencere kenarından sarıçiçek kayması
Levhalar halinde aşk
Nefesimden alıyor dumanı rüzgâr
Tatlı telaştan sonra çekilen sessizlik ritminde seni kayboluyorum
Kaçış güzergâhında sabah akşam gülüşüne takılı aklım
Hücre evlerinden kırılan bakışlar şahit sol yanıma saplanışına
Yeşilini sürmelerinden almış mevsimle aramızdaki sırsın sen
Her yeni günde ayrı bir çiçekte açan
Fileler dolusu muhabbetin kulak çınlamasında çığırtkan yüreğimin sen
durukları
Matemlerimin demlenen taze çay merasiminde nakış nakış özlüyorum seni
Çekildi sevgilim cehennem duvarı ruhumla arana
Ar'af pişmanlığımda aşksın sen susamışlığıma, veryansınlarıma
Gül'sün sen, gelincik tarlaları arasındaki s'aklım, kıymetlim ve vebalim
Ey gönlüme ateş!
Bekleme hadi kalbinle kül et kalbimi..
Yaprak dökümü sonrası toprağa düşen cemre kırağında ısınıyorum sana
Hatmesine yeni başladı gönlün gönlümün
Gönlünün temmuz sabahında
Gönlüme yaydığın is kokusunda kırılıyor vaktim
Bağbozumu güllerinde mevsim hazan penceresi
Sevda kanatlı turnalar uçuruyorum yürek yaralarımdan
Sürgün gelincik çiçeklerinin kokusunda göçler izliyor seni
Bilmem kaç fersah güz giyinse deniz senin huzurunu anımsatır
Kaç yakamoz ay düşse ıslak yapraklara gülüşüne denk gelir
Tebessümünden imtiyaz isteten ay aşkına kırma bakışlarını
Her saat her dakika yangının var sana
İncitmeden iliştir sedef bakışlarını gözyaşlarıma…
Son hasat telaşesinde dudaklarına susuyor dudaklarım
Nehirler tünüyor gece yarılarıma
Yaşamak ve yaşayamamak arası bir yerde aşinası olduğum kirpiklerine
asılıyorum
Kırılıyor rüzgârın dalı ilkyaz nefesinde
Simanın yansımasında çatlıyor gök
Zan ihtilali başlangıcında derinden sarsılıyor aşk
Hasret arz deryasında makul görülmüş ahlar mektebi
Yarım kesilmiş anılar sözler arasında kayıp, harfler sözcükler mecburi
Kefili kalmamış sancılar yuvalandı sızınla yürek sancıma
Tiryakiliğin çocuk gülümsemesinde umut çiçeği
Ey gül iliştir artık sancılarını sancılarıma
Sancıyan yanlarına sar kalbimi
ve
sen de
yan yandığım gibi …