Günümüzde bile ilişkilerimiz oldukça zayıfladı. Herkeste kredi kartı, borç alıp vermek yok, mahalle bakkalındaki veresiye defteri yok, komşuluk ilişkileri yok, her evde araba, toplu taşıma ile seyahat edenler az ve binenler de ya tabana ya da tavana bakıyor iki kelime konuşmasın biriyle. Misafirlikler ise o da çok azalmış olacak ki evlerde misafir( salon) odaları çok rağbet görmüyor. Misafirlikte ya TV dizisi izleniyor ya da cep telefonu ile ilgileniliyor. İnsanlar artık birbirine daha çok mesafeli.
Çocuklar enerjilerini tüketemiyor, çünkü pek dışarı çıkmıyorlar. Odalarında teknolojiye esir düşmüşler. Ebeveynler ise gündüz kuşağındaki absürt programları izliyor. Sosyal medyada herkes boy gösteriyor. Bir arayış dünyasındayız. Memnuniyet, çok kısa sürede olup biten bir kavram haline geldi. Hiçbir şey stabil değil. Değişim, dönüşüm, versiyon gibi kavramlar hayatımızı alt üst etti. Bunalımlar, diyetler, ilişki ağlarının muhtevası ve yalnızlık artıyor. Kazanma ve sahip olma hırsı gittikçe farklı bir hal alıyor. Kültürel kodlar değişiyor, gelenekler bitiyor, insan ilişkileri maddiyat sarmalında bitkisel bir hayat yaşıyor. Toplum öfkeli, çocuklar neşesiz, 60-70 yılda sahip olacaklarına 30’lu yaşlarda sahip oluyor ve geri kalan hayat yanlışlarla dolu devam ediyor. Mutsuzluk ve memnuniyetsizlik artıyor. Ve daha neler neler...
Dünya nereye gidiyor, küresel ısınma, savaşlar ve huzursuzluklar artıyor. Vicdanlar tatilde, teknoloji her yerde, kimyasallar hep yanı başımızda ve daha onlarca sorun. Neresinden bakarsak bakalım olup bitenler karmakarışık…