Her düş bir yengidir bir aldatı, ey
ulu Keykubat:
Ulvi imgelerde kaybolmuşluğun
yasındayım
Bir y/asa mahiyetinde terk ediliş
Cılkı çıkmış yalancı aşkların
inhisarında
Sudan çıkmıştır yengilerim yangın
yeri
İhtimal dâhilinde
Zinhar teselli bulduğum iken ölüm
Göğün de mendireği
Soluk düşler sokağının
Çaprazında yanan ateşin
Süregelen yenilgisi
Zarif bir tınıdır hem aldatılmışlığım
Aşkın aksanı olur mu hem?
Hiçliğin zaruri fısıltısı
Had safhada bir kayra zanların
inhisarı
Düşlerin düşlemsel seyri
Yanık kokan sesinde
Saklıyım kırlangıçların
Ve kır saçlı doğanın bitiminde
Metruk heceler iken sökün eden
Zifirisi yalnızlığın
Zikrine denk düştü mü de fikrin
En caydırıcı müebbettir kalemin
Yediği
Yetmedi
Yağmalandığı
Kırık ruhlar alfabesi
Elbet sıradanlığın d/ağlandığı
Kör noktası cihanın
Zaruri bir teslimiyet değil hem
benimki
Meylettiğim kırlangıçlar sokağı
Bir güfte iken hayatın resmedilişi
Bir ukde iken sözcüklerin esintisi
Aldatı yüklü ne çok alıntı
Çarpık gülüşler meyhanesi
Her kadehte saklı ziyafet
Zil zurna hem sarhoş hem çengi
Hem de ısrarla çalan o melodi
Bir kıvam ki aşk
Bir kıyım ki özlem
Yoktan var edene sarılışım
Sararışım
Sancılı bir doğum misali
Ölümün iç sesinde
Sanrılar bitiminde
Göğe tempo tutan bir leylek misal
Katında aşkın
Kat izinde cihanın
Her gün her künye her istişare
Ölümsüzlüğe meyletsem ne ki ne
Ölümün irade dışı
Tutanaklarında
Hazzın değil kayıpların mezarında
Bir menkıbe
Bir çalıntı iklim ki
Yalan yüklü heybesi insanın
Yakaransa o mazlum tek Sahibine
Ulaşmanın vardiyasında tek çelişki
Sondan başa meyleden
Baştan sona cenk eden
Bir beyit
Bir kebir
Bir de kabir
Kibrinden infilak ederken ömür
Yakut gözlerinde sessizliğin
Yalnızlığın dikitlerinde taş kesen
Zemherinin idam fermanı
Yandan çarklı bir gülüş olsa ne ki
aşk?
Yanan ateşin seyrinde
Yanık merhemi misali yazılan her şiir
Kanaat ettiği kadar şair
Kanattığından öte kandığı